<br /><br /> İslam ülkelerinde yaşanan sorunların çözümü için D-8'lerin aktif olarak harekete geçirilmesi gerektiğini kaydeden Kamalak, Suriye ve Gazze için D-8'lerin İslam Barış Gücü oluşturması gerektiğini belirtti. Kamalak, SP Genel Merkezi'nde düzenlediği toplantıda, sorunların diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini ifade ederek, Suriye konusunda Türkiye'nin takındığı tavrı da eleştirdi. Kamalak, bugüne kadar Suriye'de 50 bin kişinin öldüğünü 2 milyon 500 bin insanın mülteci konumuna düştüğünü açıklarken, "Silahlar susmalı dil konuşmalı, silahlar durmalı söz konuşmalı. Tıpkı açlık grevlerinde olduğu gibi" dedi.<br /><br /> İÇ POLİTİKA DIŞA DA YANSIMALI<br /><br /> Açlık grevlerinin sonlanmasında ortaya koyduğu diyalog için hükümete teşekkür eden Kamalak, dış politikada da yapıcı olması gerektiğinin altını çizdi. Kamalak, "Hükümet dış politikada filin fincancı dükkanına girmesi gibi her şeyi kırıp döküyor. Kırıyor, döküyor, eziyor. Dışarıda da yapıcı bir üslup kullanılmalı. Eğer böyle olsaydı Suriye'de ölen 50 bin kişi ölmezdi" dedi.<br /><br /> NATO'DAN MEDET UMMAMALI<br /><br /> Öncelikle Suriye'de silahların durdurulması gerektiğini ifade eden Kamalak, "Çatışan tarafları barışa davet etmemiz gerekiyor. Türkiye, İran, Pakistan ve Mısır'dın oluşan bir Barış Heyeti oluşturulması gerekiyor. D-8 bünyesinde İslam Barış Gücü oluşturulmalı. İslam ülkeleri bütün bunları yaparken asla ve asla NATO'dan medet ummamalıdır. Bunları öneri olarak sunduk. İnşallah bu kan en kısa sürede durur. Bir olmamız bir araya gelerek, Müslümanların can ve mal güvenliğini korumamız için İslam Birliği'ni kurmamız gerekmektedir" diye konuştu.<br /><br /> BAŞBAKAN'A TEŞEKKÜR<br /><br /> Pakistan'da düzenlenen ve Başbakan Erdoğan'ın da katıldığı D-8 toplantısını değerlendiren Kamalak, "Aklın yolu birdir. İktidar dönüp dolaşıp geldiği yere baktığımızda Milli Görüş'ün işaret ettiği yola geliyor. Daha öncede biz eğitim sistemi ile ilgili zorunlu eğitimin 4+4+3 şeklinde olmasını teklif etmiştik. Hükümette küçük bir değişiklikle bunu yaptı. Başbakan'a teşekkür ediyoruz. Doğru yola gelene, gerçeği görene elbette teşekkür ederiz. Mevlana ne diyor 'Her neysen yine gel' diyor. Hatta 'bin defa tövbeni bozmuşsan yine gel' diyor. Çünkü Saadet kapısı ümitsizlik kapısı değildir. İnsanları huzura, barışa çağıran samimiyet ehlinin oluşturduğu bir topluluktur Saadet Partisi. Geç de olsa bu yola yönelmiş olması sevindirici bir durum. Tek çözüm yolu budur. AK Parti hükümeti D-8'leri geliştirmiş olsaydı bugün hiçbir İslam ülkesinde kan akmazdı" dedi.</p><br />