Ama şartların ciddi manada değiştiği ortada.
Herkesin kafası karıştı, 'ne oldu da birdenbire gelişmeler hızlanıverdi?'
Öyle değil mi?
Söylemler sertleştikçe sertleşiyor, ip gerildikçe geriliyordu.
Parçalardan adım adım gidip büyük fotoğrafa ulaşalım.
Ana strateji Washington-Ankara hattında oluşturuldu.
Bunun gereği olarak Türkiye-Kuzey Irak yakınlaşması sağlandı. Barzani, 'bu tarafa' çekildi.
(Gerçi Erdoğan-Barzani ilişkisinin derinliğinin kısa sürede ulaştığı nokta Beyaz Saray'ı rahatsız etti ve her iki tarafa da ileri gittiği uyarısı yapıldı. Sonra da frene basmaları telkin edildi ama özünde Ankara-Erbil birlikteliğine itiraz etmiyorlar)
Bütün bunlar olurken KCK operasyonlarıyla şehir örgütlenmesi çökertildi. (Büyük oranda)
Polisin bu tutumu Genelkurmay-Emniyet yakınlaşmasını sağladı.
Asker bölgede, kırsal kesim operasyonlarını aralıksız sürdürüyor. (Kış aylarının başladığı şu günlerde bile)
Mağaralara kadar imha ediliyor.

SAVAŞ HAZIRLIĞI MI?
PKK, 2012 yılında tarihinin en büyük hezimetine uğradı. Gerçek bu.
Ama bir yandan da 2013 baharı için çok ciddi hazırlıklar içinde. Bu yönde yoğun istihbaratlar alınıyor.
'Dağda mücadele konseptinin' tavizsizliğinin arka planında işte bu hayati bilgiler yatıyor.
'Ovada müzakere çerçevesinin' hızlanmasında ise Ortadoğu cadı kazanı etkin oldu. Devlet katında muhatap olarak Öcalan seçildi. Kendisiyle MİT marifetiyle çok kapsamlı görüşmeler yapıldı. Fakat yetmez, yetmiyor.
BDP'siz ileri gidilemeyeceği görüldü. Siyasi kanat lazımdı. Ama BDP, siyasi parti gibi değil, PKK'nın parlamento şubesi gibi çalışıyordu. (Yeni dönemde en büyük mesai buraya harcanacak)
BDP'nin üzerindeki PKK baskısının ortadan kaldırılması (mümkün olduğunca) planı yürürlüğe sokuldu.
Ne var ki, Kandil'in sürece dahil edilmesi için (sürecin en zorlu bölümü) en azından 'bilgilendirme' kanalları kullanılacak. Mete Çubukçu'nun 'bir MİT ekibi de Kandil'e gidecek' yazısının ardından AKŞAM'a bilgi veren MİT, 'bu doğru değil' açıklaması yaptı. Bunu da aktaralım.
Hükümet bir anda gaza bastı, süreci hızlandırdı. Bunun sebebi kaynayan kazan Ortadoğu. Ankara kıyamete hazırlık yapıyor. Suriye bölündü, bölünecek. Irak da öyle. Talabani'siz Irak için türlü senaryolar devrede. İran'ın ne olacağı muamma. İsrail saldırdı saldıracak. (5-6 yıl sonra bugünkü Ortadoğu olmayacak, bundan emin olun)
Kürecik'teki radar sistemi, Gaziantep-Kahramanmaraş-Adana'ya konuşlandırılan Patriotlar, yakında yola çıkacak hibe Amerikan fırkateynleri...
Bütün bunlar boşuna değil, tesadüf de...
Kürt sorununu zamana yayma şansı kalmadı. Ankara'nın acelesi var. 'Çözmek' ve her türlü gelişmeye karşı hazırlıklı olmak istiyor. Çünkü Ortadoğu'da en büyük fırsatlar da en tehlikeli senaryolar da Kürt kartı üzerinden açılıyor. Zor zamanlar...

Akşam-İsmail Küçükkaya