Ukrayna lideri Volodimir Zelenski son olarak, “Gerekirse Donbass ve Luhansk’ı da müzakere edebiliriz” diyerek Moskova’ya yeşil ışık yaktı.

UNICEF açıkladı: Gazze'de her 3 evden 2'si yıkıldı UNICEF açıkladı: Gazze'de her 3 evden 2'si yıkıldı

London School of Economics’ten Prof. Robert H. Wade, üniversite blogu için kaleme aldığı makalesinde, diplomatik çözüm için ABD, NATO ve Ukrayna’nın üç koşulu kabul etmesi gerektiğinin altını çizdi.

Buna göre NATO’nun, “Ukrayna bağımsız bir devlet ve kendi seçimlerini yapmakta özgür, isterse NATO’ya da katılabilir [...] NATO zaten savunma ittifakı, Rusya’yı tehdit etmiyor” gibi söylemlerde ısrar etmemeli ve bu söylemleri bırakmalı. Wade, bir benzeri ABD’ye yapılsa ABD’nin de Rusya’nın tepkilerine benzer bir tepkiyle karşılık verebileceğini ifade ediyor. Wade şöyle devam ediyor: “Meksika’yı ele alalım; Rusya ile savunma ittifakı yapması ABD’nin hoşuna gider mi? Küba, ABD ile zıtlaşmanın bedelini hala ödüyor.” Wade’ye göre, ABD’nin Rusya’ya koşullarını dikte ettirmekten vazgeçmesi gerekiyor ve bu da diplomatik çözümün ilk şartı olarak öne çıkıyor.

Cumhuriyet'in aktardığı habere göre, Wade ikinci olarak, Ukrayna’nın yüz yıllardır Rusya ile çok yakın tarihi ve kültürel ilişkiler içerisinde olduğu ve bu yüzden Rusya’nın Ukrayna’yı boş veremeyeceğini; Batı dünyasının da bu gerçeği kabul etmesi gerektiğini belirtiyor. Wade’ye göre Batı, diplomatik bir çözüm için Ukrayna ile yakın ekonomik ve siyasi ilişkilerini sürdürürken Rusya’ya karşı saldırgan bir tutum izlemekten kaçınmalı; diğer bir taraftan Rusya’ya saldırmazlık garantisi vermeli ve Ukrayna sınırındaki askeri varlığını Birleşmiş Milletler gözetiminde azaltmalı.

Wade, son olarak, barış için Kiev’in Ukrayna’daki Rusça konuşan azınlığın haklarının garanti altına alması gerektiğini belirtiyor. Ukrayna’nın Rusya ile kültürel, dinsel ve etnik bağlantısı olan bu azınlıkları koruma altına alması gerekiyor. Wade yazısında, bu şartlar sağlanmadan diplomatik görüşmelerin herhangi bir sonuca varmayacağını kesin bir dille vurguluyor.