"Şirketlerin Sorumluluğu" adıyla düzenlenen referandumunda halk, özellikle yurtdışındaki faaliyetlerinde "insan sağlığına ve çevreye büyük zarar verdiği" gerekçesiyle eleştirilen İsviçreli şirketlerin yasal olarak sorumlu tutulmasına yeşil ışık yakmadı. Mayıs ayında düzenlenmesi öngörülen ancak salgın yüzünden kasım ayına ertelenen referandum kabul edilseydi, söz konusu düzenleme İsviçre Anayasasına eklenecekti. Uluslararası şirketler 'rahat nefes aldı' Hükümet ve çokuluslu şirketler bu düzenlemeye şiddetle karşı çıkarken; aktivistler, dini gruplar ve çeşitli siyasi gruplar, İsviçre'nin bu konuda adım atmasını talep etmişti. Euronews'in haberine göre referandumdan 'olumlu' sonuç çıkması halinde, büyük şirketler, yüksek riskli işletmelerde bulunanlar, tedarik zincirlerindeki faaliyetlerin uluslararası kabul görmüş insan hakları ve çevre standartlarına uygunluğunu kontrol etmek zorunda kalacaklar ve yurt dışındaki ihlallerde bile İsviçre’de yargılanmalarının önü yasal olarak açılacaktı. İsviçre’nin en büyük 16 sanayi, finans ve tüketim malları şirketinin başkanı, ülkenin önde gelen günlük gazetelerinden birinde tam sayfalık bir mektubu imzalayarak girişimle ilgili endişelerini dile getirmişti. Ülkede referandum öncesi düzenlenen anketler, seçmenlerin yüzde 57’sinin “şirketlerin sorumluluğu” düzenlemesine sıcak baktığını ortaya koymuştu. Neden yasal düzenleme talep edildi? İsviçre'nin en çok eleştirilen uluslararası şirketleri arasında, Peru'daki faaliyetlerinden dolayı Glencore ve Nijerya'daki LafargeHolcim bulunuyor. Glencore madencilik şirketinin nehirleri zehirleyip, yaşam alanlarını tahrip ettiği iddia ediliyor. LafargeHolcim çimento şirketinin faaliyetlerinden dolayı da insan sağlığının büyük zarar gördüğü ifade ediliyor. Düzenlemeye karşı çıkanların savunması neydi? Düzenlemeye karşı çıkanlar referandum öncesi, şirketlerin faaliyet gösterdikleri ülkelerde büyük ekonomik zarara uğrayabileceğini ve İsviçre’yi terk edebilecekleri görüşünü dile getirdi. İlaç devleri Novartis ve Roche, gıda şirketi Nestle ve Glencore gibi İsviçreli çokuluslu şirketleri temsil eden SwissHoldings, istenen yasal düzenlemenin ortaya çıkaracağı sorunların yeterli bir şekilde ele alınmadığı görüşünde ısrar ederken, şirket, uyumluluk maliyetlerinin ve yasal risklerin bu işletmeleri o bölgelerden kaçacak noktaya getirebileceğinden dolayı endişeli olduğunu savunuyordu.