Eco, “İtalya’yı aydınların el üzerinde tutulduğu bir ülke diye düşünmeyin” diyor…

italyan yazar Umberto Eco 80. yaş gününde 44 dile çevrilen ünlü romanı “Gülün Adı”, güncellenerek yeniden okuyucularına sunuyor.

Eco, romanın 1980 baskısında yer alan bazı ayrıntılara eklemeler ve düzeltmeler yaptığını söyledi. Eco’nun, aralarında Strega Ödülü’nün de bulunduğu pek çok edebiyat ödülüne değer görülen ve en çok satanlar listesinde yer almış romanının yeni basımını Bompiani Yayınevi tarafından yapılıyor.

“Foucault Sarkacı”, “Baudolino”, “Anlatı Ormanlarında Altı Gezinti”, “Önceki Günün Adası”, “Yanlış Okumalar”, “Güzelliğin Tarihi” gibi yapıtlarının sahibi Eco’yu bekleyen armağan ise ünlü yazarın her cildi 1000 sayfa kadar olan “The Library of Living Philosophers” (Yaşayan Filozoflar Kütüphanesi) adlı kitap dizisinde kendisine yer ayrılması.

Eco’nun ‘entelektüel biyografi’sinin yer alacağı kitap dizisinin yeni baskısında, ünlü yazar hakkında yapılmış araştırmalara da yer verilecek. The Guardian gazetesi, son romanı “Prag Mezarlığı”nın İngilizceye çevrilerek yayımlanması nedeniyle Londra’da olan Eco ile edebiyat ve siyaset içerikli bir söyleşi yaptı.

“Prag Mezarlığı”nın sahte komplolar üzerine kurulu bir casusluk öyküsü olduğu anımsatılınca Eco, casusluk öykülerinin sevdiği edebi bir tür olduğunu söyledi ve şöyle dedi: “Çocukluk yıllarımın denk geldiği faşist yönetim döneminde İtalya’daki rejimin propaganda malzemesi, ülkenin İngiliz kapitalistler ve Musevilerinin kurbanı olduğuydu. Silvio Berlusconi de bütün seçim kampanyalarını aynı strateji üzerine kurdu. Ancak bu kez rejimin düşmanları komünistler ve yargıçlar oldu. Artık ortalıkta komünist görmek mümkün olmasa da Berlusconi iktidarı ele geçirmek isteyenlerin komünistler olduğuna inanıyordu.”

Guardian muhabirinin “İtalyan seçmenler yüksek bir yüzdeyle inandılar Berlusconi’ye, bu nasıl mümkün oldu” sorusuna Eco, “Her şeyin temelinde televizyon var. Berlusconi iletişim konusunda bir deha. Kendisini dinleyecek seçmenleri çok iyi seçti: Yaşlı, eğitim düzeyi düşük, televizyon ekranı karşısında saatler geçirmeye hazır bir kitleydi bu” diye yanıt verdi. İtalya gibi kültürel ve tarihi bir geçmişe sahip bir ülke nasıl oldu da Berlusconi’yi dinledi sorusuna ise yazar, “İtalya’yı aydınların el üzerinde tutulduğu bir ülke diye düşünmeyin. Tokyo metrosunda herkes kitap okuyor, İtalya’da metroda kitap okuyanların sayısı azdır. Raffaello, Michelangelo gibi büyük ustalar, İtalya’da dünyaya gelmiş olsa da biz İtalyanları kültürel yönden çok da abartmayın” yorumunu yaptı. (ANF)