Geçen aralık ayında 181 sokak 30 numaradaki binada, Azize ve Hasan Yazganoğlu çiftinin apartmanın birinci katındaki dairelerinde yangın çıktı. Kısa sürede evi saran alevlerin arasından Hasan Yazganoğlu ile eşi Azize Yazganoğlu, kendilerini güçlükle dışarı atarak kurtuldu. Komşuların ihbarı üzerine gelen itfaiye, alevleri diğer dairelere sıçramadan güçlükle söndürdü. EMEKLİLİK HAYALLERİ YARIM KALDI Uzun yıllar otomotiv sektöründe çalıştıktan sonra emekli olan Hasan Yazganoğlu’nun, baştan sona tadilattan geçirdiği evi büyük hasar gördü, yeni aldığı eşya kullanılamaz hale geldi. Yazganoğlu ailesinin en büyük üzüntüsü ise 36 yıllık evlilikleri süresince birlikte ve 3 çocuğuyla çektirdikleri fotoğraflarının tümünün yanması oldu. İtfaiye ve polisin evdeki ilk incelemesinde yangının, zemin katta bulunan ve katı atık yakılan fırının bacasındaki yüksek ısı nedeniyle çıktığı belirlendi. Apartman sakinleri de mülk sahibi, İzmir Fırıncılar Odası Başkanı Nejdet Durmuş ile işletmecisi Hakan Dumlu’nun, fırın için müracaatlarına rağmen, bağımsız baca yerine apartmanın yetersiz olan ortak bacasını kullandığını söyledi. MADDİ VE MANEVİ TEZMİNAT DAVASI AÇTI Yangın sonrasında kış koşullarında yakınlarının evinde kalmak zorunda kalan Azize ve Hasan Yazganoğlu çifti, fırının mülk sahibi ve işletmecisine karşı hukuk mücadelesi başlattı. Yazganoğlu çifti, İzmir 11’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde, mülk sahibi Necdet Durmuş ile işletmeci Hakan Dumlu’ya 162 bin lira maddi, bütün fotoğraflarının yanmasından dolayı büyük üzüntü yaşadıkları için de 20 bin liralık manevi tazminat istemiyle dava açtı. Hukuk mücadelesini sonuna kadar sürdüreceklerini belirten Hasan Yazganoğlu, şunları söyledi: “Ağır iş koşullarında 30 yıl çalıştıktan sonra çocuklarım da meslek sahibi olup evlendi. Evimizi yeniden düzenledik ve eşimle emeklilik hayalleri kurduk. Ancak tadilatın yeni bittiği evimiz, yangında kül oldu. Yangın da bacadan çıktı. Fırının sahibi ile işletmecisine ben şahsen ayrıca apartman sakinleriyle birlikte de defalarca baca için müracaat ettik. Uyarılarımızı dikkate almadılar, sonunda da korktuğumuz yaşandı ve evimiz yandı. Eşyalarımızın yanı sıra anılarımız da yandı. Biz de dava açtık. Sonuna kadar gideceğiz. Fırın sahipleri, işletmeciler ve belediyeler üstlerine düşenleri yerine getirmediği sürece bizim yaşadığımız korkuyu yaşayan çok olur.” TY(İÖ/ESM)