Almanya’da ilginç bir dava görülüyor. Haziran 2018’den Aralık 2019’a kadar, geçinemediği için 22 bin 600 Euro „devlet yardımı“ alan aile, Hac’ca gitmek için ayrıca 65 bin Euro aldıkları ve bunu da yardım alırken gizledikleri için mahkemelik oldu.

Türkiye kökenli olduğu ileri sürülen 3 kişilik aileye ödenen tüm paranın, devlete iade edilmesi kararlaştırıldı. Kararda, „En fazla 5000 Euro tutacak olan Mekke uçak biletleri ve kalacak yerler için 65 bin Euro ayrılamaz. Ayrıca, bu paranın hesaptan günü gününe çekilip sosyal yardım dairesine bildirilmiş olmaması, başlı başına bir suistimaldir. Yasal ve ahlaki bir yükümlülüğe uymadan başka birinin sağladığı bağışları almak ve bildirimde bulunmamak suçtur. Dolandırılan para ile Mekke’ye hacı olmaya gitmek bir mazeret sayılmaz“ denildi. 

 „ONA BAKIYORDUK, BAĞIŞLADI!“

Narsisizm nedir, yaş ilerledikçe geriler mi? Narsisizm nedir, yaş ilerledikçe geriler mi?

Üç kişilik ailenin, ayrıca 1926 doğumlu bir kadına baktıkları için ondan bağış aldıklarını savundukları belirtildi. 1971 doğumlu anne, eşi ve 18 yaşın altındaki çocuğa ödenen yardımların iadesi kararlaştırıldı. Ayrıca eşlerden her birinin 2021 ve 2022 yıllarında, sözde baktıklarını söyledikleri yaşlı kadın R.‘nin hesabından büyük miktarda para çektiği için ceza aldığı da belirtildi.

ANLATTI, AMA İSPATLAYAMADI

„65 bin 420 Euro’yu Bayan R.‘den aldık. Sevabına alıp biz ve iki yakınımız, toplam 5 kişi hacca gittik. 55 bin 600 Euro’sunu hac yolunda harcadık. Uçak bileti, gidep kalma ücreti bu kadar tuttu. Kalan para ile de, Bayan R’nin vasiyeti üzerine dişimi yaptırdım, kalan borçlarımı ödedim“ diyen annenin savunması hiç bir şekilde kabul edilmedi.

Mahkeme, sınırsız yardım olmuş olsa bile bunun aileye „bir imtiyaz“ sağlamayacağını, Hac ya da kutsal başka bahanelerle, bu paranın gizlenip yardım alınamayacağına hükmetti.

LÜKS BİR HAC ZİYARETİ Mİ?

Ayrıca, bu kadar lüks bir hac ziyaretinin mümkün olmadığı vurgulandı. Mahkeme, Hac için harcanan paranın en fazla 5 bin Euro olabileceğini, ailenin tüm parayı elden ödediğini iddia etmesinin de hayatın olağan şartlarına uymadığına hükmetti. Ailenin, Mekke uçak biletlerini, giriş- çıkış kayıtlarını, otel veya konaklama masraflarını da kanıtlayamadığı belirtildi. Berlin-Brandenburg Sosyal Mahkemesi’nin kararına, ailenin itiraz edip etmediği bilinmiyor.