<br /><br /> Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Edebiyat Fakültesi biyoloji bölümü öğretim Üyesi Prof. Dr. Barbaros Çetin, Sabancı Kültür Sarayı’nda, 'Türkiye’yi bekleyen büyük tehlike, kene kaynaklı hastalıklar' konulu konferans verdi. Rektör Prof. Dr. Mehmet Füzün’ün yanısıra akademisyenlerin de izlediği konferansta Prof. Dr. Çetin, kenelerin kan emerek beslendiğini, insanları sokmadığını, deriye yapıştığını, ancak bir doktor tarafından çıkarılması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Çetin, kenenin mucize salgı denen tükürüğünde uyuşukluk hissi verdiği için çoğu insanın tenine yapıştığını anlamadığını anlattı. Prof. Dr. Çetin, “Kenelerin üzerinde sekiz bacak olur. Bunlardan iki tanesi ön tarafta anten görevi görür. Bacakların birinde duyu organı vardır. Keneler arasında haberleşmeyi sağlar. Canlıların çıkardığı karbondioksiti radar gibi hisseder. Canlı gelirken kendini onun üzerine bırakır. 20-30 santimetre uzunluğundaki otların üzerine çıkabilir kedi ve köpeklerin üzerine atlayabilir. Çiftleşmeyi kan emerken yaparlar. Dişi kene kan emmeden çiftleşmeye izin vermez. Bir kene 200 ile 20 bin civarı yumurta yapar. Milyonlarca kene yavrusu virüs ya da bakteri taşıyarak ortaya çıkar. Suyun altında iki saatten fazla yaşarlar. Eksi 18 derecede yarım saatten fazla canlılıklarını yitirmezler. Günümüzde her özellikleriyle mükemmel canlılardır” dedi. <br /><br /> BİLİNÇSİZ İLAÇLAMA KENEYİ ARTIRIYOR <br /><br /> Türkiye’de 46, dünyada 910 kene türü olduğunu anlatan Prof. Dr. Çetin, Türkiye’de yaşayan kenelerin beş türünün Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsü taşıdığını belirterek, bilinçsiz ilaçlamanın türlerin artışına neden olduğunu şu sözlerle açıkladı: "İlaçlamalar, son beş yıldır yoğun bir şekilde yapılıyor. İlaçlama sırasında biz kene ile beslenen yüzlerce tür canlının yok olmasını neden oluyoruz. Ekolojik denge ve besin zinciri bozuluyor. Keneler 150’den fazla kimyasal ilaca karşı direnç göstermişler. Eşekarıları, tavuklar, kuşlar, kemiriciler, örümcekler, karıncalar kene yiyerek besleniyor. Sığırcık kuşu bir günde binlerce keneyi yiyebilir. Orman ve tarım alanlarını aşırı ve bilinçsiz avcılık ve ilaçlama ile bu kuş türlerini yok ediyoruz. Kenelerin yayılmasında iklimsel, ekolojik ve beslenme zinciri gibi şartlar etkili. Kuşlar kenelerin kıtalararası taşınmasını sağlıyorlar. Yeryüzünde dolaşımında bu nedenle coğrafi sınırlamalar yok." <br /><br /> KKKA’NIN AŞISI HALA BULUNAMADI <br /><br /> Prof. Dr. Çetin, Kırım Kongo, kene kökenli ensefalit, borreliozu, tifüs, Q ateşi, lyme, babesioz gibi hastalıklara neden olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye’nin tüm bölgelerinde KKKA var. 2009 yılında 74 ölüm var. Aşı çalışmaları var, ama insanlık hala bu aşıyı bulamadı. Kenelerde zehir yok. Keneler sokmaz, ısırmaz sadece yapışır. KKKA’ya neden olan virüs çok tehlikeli virüsler grubuna giriyor ve çok mutasyona uğruyor. 7 tipi var. Bizde 5'nci tipi bulunuyor. Virüs iklim ve ekolojik şartlarla sürekli mutasyona uğruyor. Yaklaşık 34 ülkede KKKA var” dedi. <br /><br /> LYME BAKTERİSİ ALS VE MS HASTALIKLARINA NEDEN OLUYOR <br /><br /> Prof. Dr. Çetin, Dünya Sağlık Örgütü raporuna göre 117 ülkede lyme hastalığı olduğunu dile getirip, bu bakterinin MS ve ALS gibi hastalıklara neden olduğunu öne sürerek, “Lyme bakterisi, ultra süper bir bakteri. Milyonlarca insanın ve hayvanın vücudunda bu bakteri hızla yayılıyor. Yapılan tüm bilimsel çalışmalar bunu doğruluyor. Bizim insanımızı bekleyen tehlikelerden biri de bu. Kene yapışması ile bulaşıyor anneden karnındaki bebeğe geçiyor, ender olarak cinsel yolla da geçiyor. 27 Avrupa ülkesinde her yıl 85 bin kişi lyme hastası oluyor. 117 ülkede lyme var. Türkiye’de 26 ilde lyme vakası var. Bu bakteri MS, ALS gibi 300’den fazla hastalığı taklit ediyor” dedi. <br /><br /> <br /><br /> ED (İÖ/RT) </p></p> <br /><img src="http://www.avrupa-postasi.com/images/haberler//127kenenin-kendisi-kucuk-tehlikesi-buyuk-.jpg" ><br />