Susurluk Belediyesi'nin büyükşehir uygulamasıyla ilgili olarak düzenlediği bir panel için Balıkesir'e gelen Murat Karayalçın, parti örgütünü ziyaret etti, basın toplantısı düzenleyip, terör ve Suriye konusunda açıklamalarda bulundu. Son olarak Beytüşşebap'ta 10 askerin şehit olduğunu anımsatan Karayalçın, “Bu ortak acımız, hepimizin acısı. Hepimizin başı sağolsun, Türkiye'nin başı sağolsun” dedi. Hükümetin terör sorununun çözümüne ilişkin olarak yıllardan bu yana sergilediği farklı yaklaşımların çözüm getirmediğini ve sonuç alınamadığını vurgulayan Karayalçın, “AK Parti'nin halkımızın, yurdumuzun genç evlatlarımızın karşı karşıya olduğu bu saldırıların durdurulması, giderilmesi için, bu sorunun çözülmesi için söyleyeceği artık hiçbir proje kalmamıştır” diye konuştu. CHP'nin terörün bitmesi için ortaya attığı çözüm önerisini bir kez daha anımsatan Karayalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz diyoruz ki evet ana muhalefet partisiyiz, sen de hükümet partisisin. 'Bunu sen çözmek zorundasın, ne yapacaksan yap' demiyoruz. Biz ana muhalefet partisi olarak bu sorunun çözümünde sorumluluk taşımak istiyoruz. Biz diyoruz ki TBMM'de temsil edilen ve tüm siyaset partilerin temsilcileri bir araya gelsinler. Dört grubun temsilcileri bir araya gelsinler masaya otursunlar. Meclis dışında da sorunun çözümüne katkıda bulunacak akil adamlar olabilir onları da toplayalım, onlar da bir araya gelsinler masaya otursunlar. Bu sorunu başkası çözecek değil. Bu karşı karşıya kaldığınız ağır acı olayı yurtdışından, dışarıdan, Birleşmiş Milletler'den, NATO'dan, Rusya'dan, Amerika'dan birileri gelip çözecek değil. Bu bizim acımız. Bizim sorunumuz. Bunu siz çözeceğiz, biz çözmek zorundayız. Onun için iktidarı muhalefeti bir yana bırakın bir araya gelin. Bir araya gelelim, oturalım herkes önerisini ortaya koysun. Bu mesele Kürtler bunu talep ediyor, bu mesele Türkler de bunu veriyor meselesi değil. Önemli olan '72 milyon insan olarak nasıl bir arada yaşayabiliriz? Ulus devlet ilkesini koruyarak, üniter devlet ilkesini koruyarak, ulus devlet ve üniter devlet ilkeleri çerçevesinde nasıl bir arada yaşayabiliriz, bir arada yaşamak için neler yapmalıyız' sorusunun yanıtıdır.” SURİYE PATLARSA BİZ DE YANARIZ Suriye sorununun da gittikçe vahim bir hal aldığını belirten Karayalçın, AK Parti Hükümeti’nin Suriye politikasına dış ülkelerle birlikte halkında 'hayır' dediğini öne sürdü. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun 30 Ağustos’ta New York'ta katıldığı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Özel Toplantısı'nda taleplerine olumsuz yanıt aldığını anımsatan Karayalçın, “Dikkatinizi çekerim hayır diyenler yalnızca Rusya'nın, Çin'in temsilcisi değil, Amerika ile öteki batılı ülkeler de uygun bir dille Dışişleri Bakanı'nın talebini 'hayır' diye karşılıyor. Bu aslında yalnızlaşma, dış siyasette hele bu konuda bizim yanıbaşımızda yaşanan bu olay nedeniyle Türkiye için, Türkiye'nin dış siyaseti için, hükümet için, bu hükümetin konumu için son derece ciddi bir olumsuzluktur” dedi. ADR firmasının üç gün önce yayınladığı bir ankete göre, halkın yüzde 67'sinin hükümetin Suriye politikasını onaylamadığını vurgulayan Karayalçın, “Bu yüzde 67 için de Ak Parti'ye oy vermiş vatandaşlar da var. Öyle bir politika izliyorlar ki uluslararası camia da hayır diyor. AK Parti'nin bu siyaseti değiştirmesi gerek. Bu siyaset ne Türkiye'nin ne de Ortadoğu'nun işine yarar. Bir tanımlama yapılıyor. Deniyor ki patlamalar iki şekilde olur. Kimi patlamalar içe doğru çöküşü getirir, kimi patlamalar dışa doğru olur. Suriye'nin patlaması dışa doğru olacaktır. Yani o patlamanın olumsuz sonuçlarını çevresinde kim varsa hepsi yaşayacaktır. Çevresinde biz varız” diye konuştu. Bir dönem Başbakan Yardımcıılğı ve Dışişleri Bakanlığı da yaptığını anımsatan Karayalçın “Hükümetler Atatürkçü dış politikadan saptıkları zaman hiç beklemedikleri hatta hiç düşünmedikleri arzu etmedikleri sonuçlarla karşı karşıya kalmıştır. Bunun ilk örneğini rahmetli Necmettin Erbakan'ın başbakanlığı döneminde Refahyol Hükümeti sırasında yaşadık” dedi. HD(İÖ/ESM)