Prof. Dr. Hikmet Akkız, karaciğer kanserinin en ölümcül tümörlerin başında yer aldığını, Çukurova ve Güneydoğu Anadolu illerinde yaygınlık gösterdiğini, bunun nedeninin ise iklim ve beslenme alışkanlığı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Akkız, "Hepatit C ve B, tükürük, ter, cinsel ilişki, kan ve gözyaşı ile bulaşabiliyor. Sıcak iklimde, kalabalık ailelerde vücut temasıyla çok kolay yayılabiliyor. Alkol ve sigara alışkanlığı olan kişilerde de Hepatit C, karaciğer sirozuna dönüşüyor ve devamında karaciğer kanseri gelişiyor. Biz Çukurova Üniversitesi Gastroenteroloji Ana Bilim Dalı olarak karaciğer kanserinin gizemini çözmeye yönelik bir çok moleküler çalışma yaptık. Ulaştığımız veriler ve bu alanda yaptığımız yayınlar, bizi uluslararası bilim çevrelerinde saygın bir konuma taşıdı. Almanya'da Essen Üniversitesi'nde İnsan Genetiği ve Karaciğer Kanseri başlıklı konferansta verilerimizi uluslararası bilim insanları ile paylaştık. Evrensel bilime katkılarımız nedeniyle Bilim Sertifikası ile ödüllendirildik" diye konuştu. TEDAVİDE YÜZDE 50, BASKILAMADA YÜZDE 95 BAŞARI Prof. Dr. Akkız, karaciğer kanserine neden olan Hepatit C ve B'li hastaların erken tanı ile tedavi şansının son yıllarda çok arttığını vurguladı. Prof. Dr. Akkız, erken tanı sayesinde yapılan tedavilerle hastalıktan kurtulma oranının yüzde 50 olduğunu, yüzde 95 oranında da virüsü baskı altında tutup karaciğer kanserine dönüşmesini engelleyebildiklerini belirtti. Karaciğer kanserinde temel risk faktörlerinin başında alkol ve sigara alışkanlığı geldiğini, fast food beslenme biçiminin de karaciğerde yağlanmaya yol açıp kansere kadar uzanabildiğini kaydeden Prof. Dr. Hikmet Akkız, kurutulmuş biber, patlıcan, yer fıstığı gibi gıdalarda oluşan aflatoksinlerin de bu hastalığın gelişimini hızlandırdığına dikkat çekti. Karaciğer dostu gıdaların taze sebze ve meyve olduğunu, bu gıdaların sahip oldukları antioksidan nedeniyle kansere karşı koruyucu özellikler taşıdığını kaydeden Prof. Dr. Akkız, her meyve ve sebzenin doğal yetiştiği mevsimlerde bol bol tüketilmesinin koruyucu etki açısından büyük yarar sağlayacağını dile getirdi. Prof. Dr. Akkız, karaciğer hücresini yenileme üzerine yapılan bilimsel araştırmalarda deve dikeni bitkisinin öne çıktığını, bu bitkinin olumlu etkiler yaptığına dair çok ciddi dergilerde yazılar yer aldığını, ileri derecede karaciğer kanseri gelişmiş hastalarda kesinlikle doktor kontrolü altında bu bitkiden yararlanıldığını sözlerine ekledi.