"YUMURTA ATMIŞ BİR ÖĞRENCİ BİLE, 10-15 YIL HAPİS CEZASIYLA YARGILANABİLİYOR" Üniversite öğrencilerinin, açılışlarda, konferanslarda eleştiri ve taleplerini dile getirmelerinin bile hükümet tarafından bastırılması gereken bir isyan olarak algılandığını söyleyen Demirtaş, "Yumurta atmış bir öğrenci bile, 10-15 yıl hapis cezasıyla yargılanabiliyor. Yumurta attı diye ona yardım ve yataklık edenler de beraberinde sabah baskınlarında gözaltına alınıp, yumurtalı örgüt üyeliğinden neredeyse yargılanacaklar. Bu kadar uyduruk bir yaklaşımla, uydurma mahkemelerle, uyduruk kanunlarla, uydurma iddianamelerle, uyduruk suçlarla gerçek üniversite öğrencileri yargılanıyor. Eğer bu konuda hükümet daha ileri giderse, üniversite öğrencilerinin AKP'ye teslim olmamış kısmıyla ilgili bu kadar dümanca bir yaklaşımla saldırganlığa devam ederse üniversitelerde huzur değil, AKP eliyle yaratılmış kaos hakim olacak" diye konuştu. "ÖZEL YETKİLİ AKP KADROLARINA YÖNELME HAZIRLIĞI YAPIYORLAR" Üniversitelerin özerk, parasız, ana dilde eğitime sahip olması gerektiğini ifade eden Demirtaş, üniversite öğrencilerinin ise fikir özgürlüğü, gösteri, protesto özgürlüğüne sınır sahip olması gerektiğini vurguladı. Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü: "Buna tahammülünüz, inancınız yoksa, üniversite öğrencilerinden bu kadar korkuyorsanız, kabusunuz olmaya devam edecek bu üniversite öğrencileri. Sizin engellerinize rağmen okuma, kendini yetiştirme, bilinçlenme konusunda politik duruş sahibi olmuş herkesten rahatsız olmaya devam ederseniz, sizin iktidarınızı üniversite öğrencileri sonlandıracak. Bilin ki bunlar sadece üniversite öğrencisi olarak kalmıyorlar, kalmayacaklar. Özel yetkili mahkemeler nasıl AKP'nin kontrolünde, denetiminde, talimatıyla iş yapıyor, bunu somut örnekleriyle defalarca yaşadık. Ama şimdi yavaş yavaş cemaat-AKP çatışması nedeniyle sıra kendilerine geliyor. Özel yetkili mahkemeler şimdi Tayyip'e, AKP kadrolarına yönelme hazırlığı yapıyorlar. Ses kayıtlarından bahsediyorlar. Tam bu noktada Başbakan, 'Özel yetkili mahkemelerin yetkilerini sınırlandıracağız' diyor. 'Bunlar devlet içinde devlet olmaya başladılar' diyor. 'Benim müsteşarıma dokunacak kadar bunlar pervasızlaştı' diyor. 'Gelin beni alın' diyor. Fakat bunu talimat olarak söylemiyor tabiki. Yiyorsa talimat ver. Bizler için yaptığın gibi talimat ver. Şimdi ğpaçaları tutuşmaya başladı ya, biliyorlar yaptıkları hukuksuzluğun eninde sonunda gelip, kendierini bulacağının da farkındalar, özel yetkili mahkemelerin yetkilerini kısacaklar. Hangi yetkilerini? Onlara dokunacak olan, bizimle ilgili hiç bir değişiklik yok"