İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'de görülen Ergenekon Davası'nda eski Başbakan Bülent Ecevit'in hastalığı döneminde acil müdahale ekibinden sorumlu olan Ankara eski İl Sağlık Müdür Yardımcısı Mustafa Bolkan ifadesinin ardından sanıkların sorularını cevapladı. Duruşmalara katılmayan CHP Zonguldak Milletvekili Prof.Dr. Mehmet Haberal, tanık Bolkan’ın Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi'ni suçlayan ifadeleri nedeniyle duruşmaya öğleden sonra katıldı. Sağlık sorunları nedeniyle duruşmalara katılamadığını söyleyen Haberal, doktorların fakültelerini bitirdikten sonra hipokrat yemini yaptığını dile getirdi. HABERAL: TANIK İDDİASINI BELGELENDİRMEK ZORUNDADIR Tanığın iddialarıyla ilgili açıklama yapan Haberal, "45 yıllık meslek hayatımda yeni bir şey daha öğrendim. Belgesiz izinsiz bir tıp ta varmış" dedi. Haberal, "Tanık Bolkan, Başkent Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Rengin Erdal'ın tedavi gören Sayın Başbakan Bülent Ecevit'le ilgili, 'Hasta sizin, bizi ilgilendirmez' dediğini iddia etti. Ayrıca bu konudan benim de haberim olduğunu öne sürüyor" dedi. Haberal tanığın iddiasının doğru olmadığını belirterek, "Rengin Hanım böyle bir şey yapmaz, yapamaz. 'Bizi ilgilendirmez' sözü hipokrat yemini ile bağdaşmaz. Tanık iddiasını belgelendirmek zorundadır" dedi. "BUNLARI DUYMAKTAN ÜZÜNTÜ DUYUYORUM" Haberal, "Tanık resmen iftira atıyor. Bu kabul edilebilir birşey değil. Bu çok ağır bir ithamdır. Bu iddiayı kesinlikle reddediyorum" diye konuştu. Tanık Bolkan'ın Bakara Süresini okuması tavsiye eden Haberal, "Tanık iftiranın insan öldürmekten daha da günah olduğunu öğrensin. Bunları duymaktan üzüntü duyuyorum" diye konuştu. Tanık Bolkan, " İftira atmıyorum" diye cevap verdi. Haberal, "Sayın Başbakan Bülent Ecevit Başkent Üniversitesi'nden taburcu olduktan sonra 28 Mayıs 2002 yılında Başbakanlığa bir yazı gönderdik. Yazımızda dedik ki, "Sayın Bülent Ecevit'in 24 saat takip edecek bir sağlık ekibinin kurulması gereklidir." Başbakan Ecevit Başkent Üniversitesi'nden taburcu olduktan sonra 7 ay daha başbakanlık yapmış 4 buçuk yıl daha yaşamıştır" dedi. Tanık Bolkan, cumhurbaşkanı ve başbakana dair yapılacak işlemlerle ilgili görevlendirmenin yazılı değil sözlü olarak yapıldığını belirterek, "Bugün dahi cumhurbaşkanı ve başbakana bir enjeksiyon için uçakla Ankara'ya giden hekimlerimiz var" dedi. Tanık Bolkan ayrıca Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai'nin uçakla Türkiye'nin üzerinden geçerken rahatsızlandığının bilgisi gelmesi üzerine görevlendirildiğini, ardından Esenboğa Havalimanı'na gittiğini ancak Karzai'nin uçağının inmeyerek devam ettiğini ve bu görevin de kendisine şifai olarak bildirildiği bilgisini verdi. Haberal'ın soruları üzerine tanık Bolkan, kurulan sağlık ekibinin 8-10 gün görev yaptığını, Bülent Ecevit'in GATA'ya sevk edilmesinin ardından da görevilerinin sona erdiğini anlattı. Haberal'ın soruları üzerine cevap veren tanık Bolkan, dönemin Ankara Valisi Ankara Valisi Yahya Gür'ün ve İl sağlık Müdürü Taner Gökçınar'ın sözlü emriyle sağlık ekibi kurulduğunu tekrarladı. Haberal'ın, sözlü emir ile sağlık ekibi kurulmasını eleştirmesi üzerine tanık Bolkan, "Bana Sağlık müdürü ve vali bana emir verecek ben yapmayacağım. Amirin emrini yerine getirmemem söz konusu olamaz" diye konuştu. Haberal'ın "Sağlık ekibi ne zaman kuruldu?" sorusuna tanık Bolkan, "Tarihi tam olarak hatırlayamıyorum ancak 2002 yılının Mayıs ayıydı" diye cevap verdi. Haberal, tanık Bolkan'ın iftira attığını belirterek mahkemenin suç duyurusunda bulunmasını talep etti. MUSTAFA BALBAY'IN SORULARINI YANITLADI Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk, 24 Mayıs 2009'da İstanbul Terörle Mücadale Şube Müdürlüğü'nde ifadesi alınan tanık Mustafa Bolkan'ın bu ifadesinin 29 Mayıs 2012'de savcılığa, oradan da mahkemeye gönderildiğini belirtti. Mahkeme Başkanı Çalmuk, tanık Bolkan'a emniyette Mustafa Balbay'ın notlarından sorular yöneltildiğini belirterek, Bolkan'ın "Başkent Hastanesi'nin, acil müdahalede tedavi protokolünü bilmeyen Sağlık Bakanlığı görevlilerince muhtemel ölüme sebebiyet verilmesinin amaçlamış olduğu kanaatindeyim" diye bir ifadeniz var. Bu kanaate nasıl vardınız?" dedi. Tanık Bolkan da, Başbakan Bülent Ecevit'e acil müdahalede kullanılacak sıvı hakkında bilgi almak için görüşmeye gittiği Başkent Üniversitesi Başhekimi Rengin Erdal'ın "Bizi ilgilendirmez" sözleri nedeniyle böyle bir yorum yaptığını dile getirdi. Söz alan davanın tutulu sanıklarından CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay da kendisine ait olduğu iddia edilen notların hukuki delil olarak kullanılamayacağını ilişkin TÜBİTAK raporları olduğunu söyledi. Balbay'ın "Bizim bilmediğimiz devlet kurumlarında gizli tedavi diye kayıt dışı bir şey mi var?" diye sordu. Tanık Bolkan da "Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a acil müdahaleye ilişkin yazılı emir bulunmaz" diye cevap verdi. Balbay, "Amirlerin kim. Bir numara vali mi, iki numara sağlık müdürü mü, üç numara kim?" şeklindeki sorusuna tanık Bolkan, amirinin sağlık müdürü olduğunu iki numaradada valinin bulunduğunu söyledi. Mahkeme Başkanı Çalmuk, "Ergenekon'un 1. numarası" tartışmalarına gönderme yaparak Balbay'a "Bu numara sorularının özel bir anlamı yok değil mi?"diye sordu. Balbay ise "Burada numara çok" diye cevap verdi. Balbay'ın, 3. Yargı Paketi'ndeki yasal değişikliklere değinerek, "Yeni çıkan yasada her şeyin somut olgulara dayandırılacağı belirtiliyor" dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk, "Taleplerle ilgili konuları gerekçeleriyle söyleyeceğiz" diye açıklama yaptı. Balbay'ın bazı sorularının yorum olduğu gerekçesiyle izin verilmedi. BALBAY: MANİDAR DEĞİL Mİ? Duruşmaya ara verildiğinde Mustafa Balbay, gazetecilere seslenerek, 3. Yargı Paketi kapsamında tahliye taleplerinin göndemde olduğunun altını çizerek, "Tam da böyle bir dönemde buraya böyle bir tanık çağrılıyor. 'Balbay'ın notları', 'Haberal'ın tedavisi gündeme getiriliyor. Manidar değil mi?" dedi. Duruşma tanık Bolkan'a soru sorulması ile devam ediliyor. (BB)