Yeni Anayasa Uzlaşma Komisyonu 3. toplantısında son buldu. Komisyon, usul yönünden neler yapılacağını belirlemek için toplanmıştı. Üyelerin önerisiyle bir çerçeve çizilmesi ve hedefin ne olacağı konuşulacaktı. Ancak AKP, başkanlık sistemini gündeme getirince tartışma çıktı. CHP'li vekiller tepki göstererek komisyondan ayrıldı. Hükümet kanadı, komisyonun dağılmasının nedenini CHP olarak gösterdi. CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı işaret etti. CHP olarak net olduklarını söyleyen tekin, "Önceki 60 maddeyi Genel Kurul'a getirin hayır oyu çıkarsa ben itiraz ederim. Ama Genel Kurul'a getirmiyorlar" dedi. Tekin şöyle konuştu: "Anayasa masasını Sayın Erdoğan devirdi. Bir önceki Anayasa çalışmaları çok iyi niyetle yapıldı. İlk kez 4 siyasi parti 68 maddede anlaşmıştı. Maalesef bir gece yarısı Sayın Erdoğan'ın başkanlık önerisi geldi ve masada devrildi. Diyelim ki CHP masadan kalktı, burada meclis başkanının görevi nedir? Öncekinde de en az 10 kez kriz çıktı. Ama çözüldü. Meclis bunu görüşemeyecek deyip lağvetmesi manidar. Talimat almış. Bin kez söyledik. ‘60 maddeyi getirin gözü kapalı oy verilim' dedik. Sadece PR yapıyorlar, Genel Kurul'a neden getirmiyorlar? Getirin CHP hayır derse ‘buna ne rezillik' diye ben çıkıp diyeceğim. Ben Gürsel Tekin olarak sorumluluğu alıyorum." 'DAVUTOĞLU'NDAN PARLAMENTER SİSTEM SÖZÜ' Tekin, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile Başbakan Ahmet Davutoğlu arasında gerçekleşen anayasa görüşmelerini hatırlattı ve çarpıcı bir açıklamada bulundu: "Davutoğlu, görüşmelerin parlamenter sistem üzerinden gerçekleşecek demişti. Başkanlık sisteminin konuşulacağını bilmiyorduk." Tekin, "Biz o kadar netiz ki, başladığımız günden itibaren Sayın Davutoğlu ile Sayın Kılıçdaroğlu görüşmesinde ne istediğimizi nasıl anayasa istediğimiz söyledik. Sadece anayasa değil darbe anayasa değiştirmeli koşu ile biz varız dedik. Sayın Davutoğlu ile Sayın Kılıçdaroğlu'nun görüşmeleri var. Davutoğlu tarafından Anayasa'nın parlamenter sistem üzerinden yazımı olacak sözü verildi. Sadece Anayasa değil, darbe hukuku ile ilgili konuşuldu. Sorun sadece anayasa da değil, 12 Eylül, daha sonrası gelen iktidarların hazırlamış olduğu antidemokratik uygulamaların değişmesi lazım" diye konuştu. 'HANGİ HÜKÜMETİN ARKASINDA DURACAĞIZ?' CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal'ın dış politikaya ilişkin açıklamaları kulislere bomba gibi düştü. Baykal'ın Türkiye'nin YPG güçlerini bombalamasına yönelik, "Türkiye'nin bombalama hakkı vardır" demesi parti içi bölünme iddialarını da gündeme getirdi. Yıllardır CHP'de aktif siyaset yapan Gürsel Tekin, Baykal'a tepki göstererek, bölünmeye ilişkin tartışmalara da açıklık getirdi. Tekin, "Eski Genel Başkanımızın açıklamaları beni şok etti. Parti içi değerlendirmeleri, eleştirileri makul karşılanabilir; ama dış politikaya ilişkin 'hükümete destek verelim' demesi şaşırttı. Hangi hükümetin arkasında duracağız. Kendi koltukları muhafaza etmek için İslam coğrafyasındaki sorunların mimarı olan bir iktidara gelin destek verelim? Kirli bir sürece girdik, CHP'nin yöneticilerine tuzak kurmalar tehditler, CHP'yi kimse bölemez. CHP'ye yönelik operasyonu uzun zamandır görüyoruz. Bilerek ya da bilmeyerek bir kısım arkadaşlarımız da bu tuzağa düşüyor. CHP bölünmeyecek ama AKP bölünecek" ifadelerini kullandı.(Sputnik)