Demokratik bir Türkiye ve Türkiye’deki tüm politik tutsakların serbest bırakılması talebiyle düzenlenen basın toplantısına, Alman Parlamenterleri Michael Brand(CDU), Sevim Dağdelen (Sol Parti), Cem Özdemir (Yeşiller) ve Frank Schwabe (SPD) ile Almanya Uluslararası Af Örgütü Temsilcisi Markus Beeko, Almanya Sınır Tanımayan Gazeteciler Temsilcisi Christian Mihr, Almanya PEN-Yazarlar Birliği Temsilcisi Astrid Vehstedt, gazeteci Can Dündar, gazeteci Banu Güven ve HDP eski milletvekillerinden Sibel Yiğitalp ile Ziya Pir katıldı.

BRANDT: ERDOĞAN YALAN, BASKI VE TEHDİT POLİTİKALARI İZLİYOR

Almanya Başbakanı Merkel'in partisi CDU'nun Federal Meclis Üyesi Michael Brand, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın; “Yalan, baskı, tehdit ve hapishane politikaları” izlediğini belirtip, Federal Hükümet’in ve AB’nin izlemekte olduğu mevcut Türkiye politikasını eleştirerek: “Almanya’nın, Berlin’in, Brüksel’in; Avrupa’nın uzak durup sinmesinin, daha kötü bir sonuç verdiği görüldü” dedi.

Bu hafta sonu gerçekleşecek olan Avrupa Konseyi Toplantıs’ında; Erdoğan Hükümeti’nin otoriter çabalarının yanlış anlaşılmaya meydan verilmeyecek bir açıklıkta mahkum edilmesi ve bunun, gerektiğinde resmi bir yaptırımla gösterilmesi gerektiği belirtildi. Cem Özdemir, Alman hükümetini; Türkiye’deki realiteyle değilde, Türkiye’ye yönelik dilek ve temennilerle meşgul olmakla suçladı ve hükümetten, “gelecekteki diplomatik valizlerinin, sadece tampon işlevi görmemesi gerektiğini” talep ederken, Avrupa Komisyonu’nun Türkiye’ye karşı bir dışlama prosedürü uygulaması gerektiğini savundu.

Diğer yandan, Federal Meclis Üyesi Frank Schwabe (SPD) ise; bu dönemde böyle bir adımı yanlış bulduğunu belirterek; “Avrupa Konseyi’nin Türkiye’de faaliyet gösterebileceğine inanıyorum” dedi.

Sol Partili Federal Meclis Üyesi Sevim Dağdelen (Die Linke) ise: “Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Türkiye'de ışık ve gölge görmekte ve Almanya’dan Türkiye’ye silah nakli yapılmasını savunmakta. Böylece Federal Almanya Başbakanı Angela Merkel ve onun Dışişleri Bakanı, diktatör Erdoğan’ı desteklemek için gereken her şeyi yapmakta” dedi.

DÜNDAR: AB, TÜRKİYE'YE KARŞI "ÇİFTE STANDART" UYGULUYOR

Sürgündeki Türk gazeteci Can Dündar: AB’nin ve AB Hükümet Başkanları’nın, Türkiye'ye karşı bir “çifte standart” uyguladıklarını; Ankara'yla yapılan Mülteci Anlaşması’na "minnettar" kalırlarken, aslında bu yönlü ilkelerini kurban ettiklerini ve bu tavırla birlikte, oradaki demokratik muhalefetin çabalarını engellediklerini belirtti.

HDP Eski Milletvekili Sibel Yiğitalp, Federal Hükümet'in Türkiye’ye yönelik uygulamalarını-yöntemlerini sert bir şekilde eleştirirken, Türkiye’ye yönelik politikaların iki yüzlü olduğunu belirtti. Avrupa kamuoyunu; “Türkiye’de yaşayan ve Türkiye dışında yaşayan tüm demokratik güçler" ile dayanışmaya çağırdı ve Almanya'da da Erdoğan yanlıları ve gizli ajanlar aracılığıyla, Türkiyeli muhalif güçler açısından artan bir tehdidin varlığına karşı uyarıda bulundu.

Eski HDP Milletvekili Ziya Pir ise Dışişleri Bakanı Heiko Maas'ı (SPD) eleştirerek, Erdoğan’ın politikalarını “Alman Sosyal Demokrasisinin Ayıbı, şeklinde değerlendi.

Basın açıklamasının sonunda Osman Okkan, etkinliği düzenleyenler açısından ifadelendirilen temel talepleri şöyle özetledi:

Avrupa'nın net bir demokratik Türkiye taahhüdü, Federal Hükümet’in ve diğer Avrupa hükümetlerinin otoriter Erdoğan Rejimi’ne karşı net-dik bir duruş göstermesi, Türkiye'ye yapılan silah sevkiyatlarının kesin olarak durdurulması; tıpkı Ahmet Altan, Osman Kavala, Selahattin Demirtaş gibi, aralarında birçok yazarın-gazetecinin de bulunduğu siyasi tutuklulara ve diğerlerine; tıpkı bugün karşınızda konuşana yapıldığı gibi, asılsız ihbarlarla tutuklanıp Silivri Hapishanesi’nde tutulanlara; yani tüm politik tutsakların özgürlüğünün sağlanması.