Cumhurbaşkanı Gül, Çankaya Köşkü'nde düzenlenen Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni'nın ardından gazetecilerin gündemdeki olaylarla ilgili sorularını yanıtladı, önemli mesajlar verdi. Gül, BDP'li 9 milletvekiliyle, Van bağımsız milletvekili Aysel Tuğluk'un dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yönelik fezlekeyle ilgili soru üzerine, herkesi sorumlu olmaya davet eden Gül, 90'lı yıllarda TBMM'de yaşananları kastederek, "Geçmişte yaşananların tekrar edilmemesi gerekir. BDP'lilerin şiddet içeren sözleri tasvip edilemez. Tüm yetkililere sesleniyorum. Milletvekillerine de.. Kendimizi çıkmaz sokaklara itmememiz lazım. En aykırı fikir tartışılır ama terör, kan, şiddet, şiddeti teşvik edici konuşmaların hiçbiri tasvip edilemez" dedi. Cumhurbaşkanı Gül, Meclis'in açılışında yaptığı konuşmanın da 'tesadüfen, ayak üstü' yapılmış bir konuşma olmadığını söyledi. Başbakan Erdoğan'ın geçtiğimiz hafta yeniden gündeme getirdiği yurtdışındaki silahlı kişilerin silah bıraktıktan sonra başka bir ülkeye gidebileceklerine dair bir soru üzerine Gül, devletin akan kanı durdurmak için çalıştığını belirterek, "Akan kan kimin kanı olursa olsun üzülürüz" diye yanıtladı. Daha önceki girişimlerin sabote edildiğini kaydeden Gül, örgütün elinden silahı almanın devletin görevleri arasında olduğunu hatırlattı. Türkiye'de demokrasinin gelişmesine ve devletin akan kanı durdurmak için çaba harcamasına rağmen, terör örgütü liderlerinden gelen 'daha çok silahlanma' mesajına ilişkin bir soruya ise Gül, terör örgütünün son aylarda propaganda amaçlı hedeflerine ulaşamadığını belirterek, örgütün komşu ülkelerdeki boşluğu bir fırsata çevirmeye çalıştığını söyledi. Gül, terör örgütünün her türlü hamlesine karşı devletin hızırlıklı olduğunu da belirterek "Terör örgütü zayıf olduğu için propaganda yapıyor" dedi. "ÇILGINLIK OLUR" Suriye kaynaklı olası güvenlik risklerine karşı Patriot yerleştirilmesi hazırlığına ilişkin soruya da yanıt veren Gül, Suriye'den açık tehlike geleceğine ihtimal vermiyorum. Bu çılgınlık olur" dedi. Güvenliğin bölünmez bir bütünlük olduğunu, eski bir Dışişleri Bakanı olarak NATO güvenlik anlayışını yakından bildiğini hatırlatan Gül, "NATO bünyesi içerisinde bir kısmının güvenliğini sağlayalım bir kısmını sağlamayalım anlayışı yoktur. Bu çerçeve içerisinde bunlar ihtiyati tedbirlerdir. Kesinlikle saldırı amacı söz konusu değildir, savunma amaçlıdır. Riskleri tamamen minimize etmek içindir" diye konuştu. "İNTİKAM ALMA DURUMU YOK" Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'nun kurulmasının ve çalışmasının da önemli olduğuna dikkat çeken Gül, "Türkiye'de demokrasinin geldiği durumu gösterir. Tabii ki orası mahkeme değil, Türkiye'nin siyasi tarihini araştırıyorlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına. Orada önemli rol alanlar, hayatta olanların dinlenmesi, bunlar çok iyi. Belgeler haline gelmiştir, çok değerli bir belge haline gelmiştir. Bunlara itirazlar var ama hepsini topladığınızda çok büyük anlam ifade etmektedir. En azından bunlar caydırıcıdır. Geçmişle ilgili kimsenin intikam alma durumu yoktur" dedi. MUHTEŞEM YÜZYIL SORUSUNA, "EN İYİSİ TARİHÇİLERE SORUN" YANITI Cumhurbaşkanı Gül, sorulara cevap verdikten sonra ayrılırken yeniden dönerek basın mensuplarından mesajının topluma doğru iletilmesini istedi. Gül bu sırada gelen 'Muhteşem Yüzyıl' dizisiyle ilgili tartışmalaraa nasıl baktığına ilişkin soruya da ödül töreni için köşke çok sayıda tarihçi davet edildiğini hatırlatarak, "En iyisi onlara sorun" diye yanıt verdi. (GOK/SS)