Club Flipper'ın sahibi Ahmet Bayer, 2003 güzellik kraliçesi Aslı Baş'ın 2 yıl önce Bodrum Club Flipper'da şüpheli ölümüyle ilgili olarak oğulları Hakan ve Volkan Bayer ile kendisine ilişkin iddiaları yanıtlamak üzere basın toplantısı düzenledi. Bayer, toplantıda, Aslı Baş'ın intihar ettiğini gösteren bir animasyon filmini de basın mensuplarına izleten ailesi hakkındaki iddialara ilişkin açıklamalarda bulundu. Bayer, konuşmasına "Son bir aydır basına servis edilen yanlış, eksik ve çarpıtılmış bilgilerle, iftralarla ve asılsız suçlamalarla aileme karşı kamuoyun önünde bir linç kampanyası gerçekleştirilmiştir. Daha soruşturma aşamasında dava dahi açılmamışken bir halk mahkemesi adeta kurdurulmak istenmiş, burada dava görülmüş ve hüküm verilerek anayasal hakkımız olan 'Bir kişi suçu ispat edilene kadar suçsuzdur' yasası ve toplumdaki itibarımız ayaklar altına alınmıştır" sözleriyle başladı. İNTİHAR ANI ANİMASYONLA SUNULDU Aslı Baş'ın 21 Temmuz 2010'da vefat ettiğini hatırlatan Bayer, "29 Ağustos 2012'de oğullarım tutuklandı ve tutuklamanın dayandırıldığı en önemli kanıt olarak da 3 sayfalık özel bir şirket tarafından hazırlanan bilirkişi raporu gösterildi. Bu bilirkişi raporundaki en dikkat çekici nokta, bilirkişilerin olay yerini incelemeden, güvenlik kameralarının nerede olduğunu dahi bilmeden, sadece kapıda bulunan kamera kayıtlarını inceleyerek ki, bu güvenlik kameraları maalesef Aslı'nın atladığı yeri değil, sadece 4 adet kapı bölgesini gösterirler, hazırladıkları vahim hatalarla dolu bu raporda aynen şu cümleyi kullanıyor, 'Vakitsizlikten yeteri kadar inceleyemedik, ileriki aşamalarda bu dosyayı irdelemek istemimiz mevcuttur'. Yeterli bir inceleme yapamadıkları halde rapor bittikten sonra hiç bir delile ve bilimsel veriye dayanmadan el yazısı ile rapora bir ilave yapıyorlar, 'Not, kadın düşmüyor, atlamıyor, atılıyor' diye yazılyorlar. Bunun üzerine oğullarım tutuklanıyor" dedi. Bayer, söz konusu bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini ve itirazları üzerine Bodrum Savcılığı'nın aynı özel şirketi yeniden inceleme yapması için görevlendirdiğini anlatarak, inceleme yapan şirketin 42 gün sonra yeni bir rapor sunduklarını aktardı. Bilirkişi tarafından ikinci kez hazırlanan raporun 90'ıncı sayfasında yer alan 2. maddesinde "Volkan Bayer fiilen bu olayın tamamen dışındadır ve aktif suç unsuru görülmemektedir" ibaresinin yazılı olduğunu belirten Ahmet Bayer, raporun 59'uncu sayfasında, "Hakan Bayer'e direkt suç tevcih (yöneltmek) etme gibi bir durum da söz konusu olamaz" maddesinin, yine 90'ıncı sayfasının sonuç madde 3 başlıklı bölümünde ise, "Çok kuvvetle muhtemel Ahmet Bayer bu işte aktif suçlu olarak algılanmamakta" yazılı olduğunu dile getirdi. Aslı Baş'ın intihar ettiğini gösteren bir animasyon filmini de izleten Ahmet Bayer, basında yer alan bazı haberlerde, "Aslı Baş'ın önce başının arkasına ve sırtına sert bir cisimle vurulduğu, boynunun kırıldığı ve daha sonra aşağıya atıldığı" yönünde iddialara yer verildiğini söyleyerek, "Ölü muayene tutanağında, 'Elle yapılan muayenede boynun kırık olduğuna dair sesler gelmekte' tespiti yapılmış ancak, İzmir Adli tıp Otopsi Raporu'nda, 'Boyun bölgesi açıldı. bu bölge yumuşak doku, organ, kıkırdak ve kemik kısımları sağlamdı' şeklinde boyun kırığı olmadığı kesin tespiti yapılmıştır" diye konuştu. İFADELERİMİZ KOMUTANIN DEDİĞİ GİBİ TEK TEK ALINMADI Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Bayer, Baş'ın ölümünün ardından baz istasyonu kayıtlarında Adalet Bakanlığı eski Müsteşar Yardımcısı Bülent Gökgöz ile konuşması sorulunca, "Benim avukatım şirket avukatımızdı. Ağır ceza davalarında tecrübeli değildi. Benim aklıma Bülent Gökgöz geldi. Onu aradım. Benim 20 yıllık dostum. İnsan böyle durumlarda elbet yakın dostunu arar. Bülent'e bu tarz konularda ne yapmam gerektiğini sordum. O da telefonda anlattı" diye yanıt verdi. Bayer, TBMM Başkan Müşaviri Rüçhan Akıncıoğlu ile yaptığı telefon konuşması için de, "O da 20 yıllık dostum" dedi. Şu anki Soruşturma Savcısı Bülent Baki'nin sicil numarasını Gökgöz'e SMS olarak göndermesiyle ilgili soruya da Bayer, "Davaya yeni bir savcı atandığını söylemişlerdi. Biz de kim olduğunu merak ettik. O an sicil numarasını yazıp Bülent'e gönderdim" diye konuştu. Bayer, Yalıkavak Jandarma Karakol Komutanı İbrahim Dündar'ın "Tereddütlerimiz vardı ama savcının talimatları doğrultusunda dosyayı düzenledik" şeklindeki ifadesinin sorulması üzerine de, "Bizim ifadelerimiz komutanın dediği gibi tek tek alınmadı. Ben ifade verirken diğerleri benden 10-15 metre uzaktaydı. Yani bir birimizi duymuyorduk. Bu ifadeler tamamen yalan. Bana ve aileme bir linç kampanyası şeklinde algılıyorum" dedi. AİLEYE NE BİR KIRGINLIĞIM NE DE BİR KIZGINLIĞIM VAR Bayer, Aslı Baş'ın anne ve babası için de, "Bir anne ve baba için en büyük acı evlat acısıdır ve eğer sizi birileri evladınızın öldürüldüğüne inandırmışsa ve sizde buna inanmışsanız o kişinin en ağır cezayı çekmesini istersiniz. Belli ki, bazı avukatlar veya kişiler anne babayı kızlarının öldürüldüğüne inandırmışlar ve onun için aileye ne bir kırgınlığım ne de bir kızgınlığım var. Tanrıdan onlara sabır ve güç diliyorum" dedi.