<span style="font-family: Arial;"><span style="font-size: 14px;">8 Ocak 1996 tarihinde öldürülen Metin Göktepe için düzenlenen anma törenine Göktepe'nin annesi Fadime Göktepe, Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sabri Topçu, CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ile gazeteciler Ahmet Şık ve Nazım Alpman'ın da aralarında bulunduğu gazeteciler katıldı.<br /> <br /> <strong>"HEPİNİZİ METİN KADAR SEVERİM"</strong><br /> <br /> Göktepe'nin mezarına karanfil bırakılan törende sık sık "Evrensel yazıyor, Metin yaşıyor", "Özgür basın susturulamaz", "İnadına hepimiz birer Metiniz" sloganları atıldı. <br /> <br /> Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, "Metin Göktepe olayı, sahiplenildiğinde devletin güvenlik güçleri tarafından öldürülen bir gazetecinin faillerinin cezalandırılabileceğini göstermiştir. Kazanılmış bir davadır Metin Göktepe davası" diye konuştu. Göktepe'nin annesi Fadime Göktepe, oğlunun ölmediğini belirterek, "Hepinizi Metin kadar severim" dedi.<br /> <br /> <strong>"YÜZBİNLERCE METİN VAR"<br /> </strong><br /> Toplumsal Bellek Platformu aileleri adına konuşan Zeynep Altıok da, "On yıllardır bütün kayıplarımız için, katliamlar, faili meçhul bırakılmış siyasi cinayetlerde kurban edilmiş aydınlarımız, sanatçılarımız, akademisyenlerimiz, bu ülkenin aydın hep aynı şeyi tekrar etmeye devam ediyoruz. Ben buna tekrarın tekrarsızlığı dedim bir kere, onun gibi bir şey. Ben yine bugün burada kendimi takrar ettiğim için ülke adına, insanlığım için utanıyorum. Ama mücadelemiz devem edecek" diye konuştu. Oğuz Kaan Salıcı ise, "Eğer Kemal Türkler'in katillerini bu ülke adalete teslim etmiş olsaydı, Uğur Mumcu'nın katillerini adalete teslim etmiş olsaydı, Metin Göktepe belki de, Eyüp Spor Salonu'nda 8 Ocak 1996'da o muameleye maruz kalmayacaktı. Metin Göktepe'nin katilleri bulunabilmiş ve hızlı bir şekilde adalete teslim edilmiş olsaydı, belki Hrant yaşıyor olacaktı. Burada, 'Senin davan, benim davam, senin gazetecin, benim sahiplendiğim gazeteci' anlayışını tamamen bir kenara bırakarak, hep beraber bütün insan hakları davalarına sahip çıkmamız gerekiyor. Belki Fadime ana 1996'da oğlu Metin'i kaybetti, bugün binlerce, yüzbinlerce Metin var, kendisinin 'Oğlum' diyebileceği" diye konuştu.<br /> <br /> <strong>ÜNİVERSİTEDEN METİN GÖKTEPE'YE SANSÜR!<br /> </strong><br /> Öte yandan polis tarafından 17 yıl önce katledilen Metin Göktepe’yi anlatan belgesel, Yeditepe Üniversitesi yönetimi tarafından ‘polisi katil gibi gösteriyor’ denilerek engellendi.<br /> <br /> Birgün gazetesinin haberine göre kendi öğrencilerinin çektiği filmin kurgu ve montajına izin vermeyen üniversite yönetiminin gerekçesi “Polisi katil gibi gösteriyor” oldu.<br /> <br /> Halbuki Göktepe 1996 yılında habere gittiği Alibeyköy’de gözaltına alınmış, sonra da işkence de polislerce öldürülmüştü. Göktepe’yi katleden Polisler bu davadan da ceza almıştı. Yani cinayet 17 yıl mahkeme kararıyla kesinleşmişti.<br /> <br /> Yeditepe üniversitesi tarafından yapılan bu sansür ilk değil.... Daha önce de Kürt Gazeteci Musa Anter’i konu alan proje, yönetim tarafından ‘konu netameli’ denilerek izin verilmemişti.</span></span><br />