İstanbul- Bursa- İzmir Otoyolu Projesi’nin uzun süredir Bursa’da tartışıldığını vurgulayan Demiröz, önergesinde güzergaha birçok yerleşim yerinden itiraz geldiğini anımsattı. Demiröz, "Güzergahta gözlerden kaçırılan, Türkiye ve Bursa’nın geleceği adına çok önemli kusurlar yer alıyor" dedi. Demiröz, önergesinde, "Uluabat Gölü güneyinden geçecek otoyol güzergahı, tarımsal alanlar, çevrenin ve sulak alanların korunması, ülke ekonomisi, devlet hazinesi, milli servetler, teknik olarak yapılabilirlik, yakıt tüketimi, bakım ve işletme maliyetleri gibi kamu menfaatleri açısından daha uygun görülüyor" dedi. Demiröz şöyle devam etti:: "Otoyol kuzey güzergahının, tarımsal ve çevresel etkileri ile kamu yararı açısından incelendiğinde, Uluabat Gölünün Güneyine alınması Bursa sivil toplum kuruluşları, belediye başkanları, Bursa Otoyol Platformu, Bursa Akademik Odalar Birliği (BAOB) ve bölgede yaşayan vatandaşlarımız tarafından zorunluluk olarak görülmektedir." Otoyol kuzey geçişinin Türkiye’nin en verimli tarım alanlarını bünyesinde barındıran Karacabey ve Mustafakemalpaşa ovalarındaki tarıma büyük zarar vereceğini kaydeden Demiröz, ayrıca, maliyet ne olursa olsun, heba edilen, tahrip edilen toprağın tekrar geri kazanımının mümkün olmayacağını, kaybedilecek tarım toprakları nedeniyle, gelecekte Türkiye’nin de gıda kaynakları sorunlarıyla karşı karşıya kalmasının mümkün olacağını vurguladı. Ayrıca, Orhangazi ve Gemlik Ziraat Odası Başkanlarının açıklamalarına göre bölgelerinde 100- 150 bin zeytin ağacının, Bursa genelinde ise 200- 250 bin zeytin ağacının yok olacağının tespit edildiğini vurgulayan İlhan Demiröz, "Orhangazi geçişi ile ilgili olarak daha önceden hazırlanan alternatif bir güzergah ve proje olmasına rağmen, Orhangazi ilçesi ile İznik Gölü söz konusu aluviyal alanlarda yapılacak 5–10 metre yüksekliğindeki dolgular nedeniyle Çin Seddi gibi bir engel ile birbirlerinden koparılacak" dedi. Konuyla ilgili Meclis Araştırması açılmasını isteyen İlhan Demiröz, önergesini şöyle tamamladı: "Otoyol projesinin, otoyol çevresinde tarımsal alanlar, tarımsal ürün kaybı, kalite düşüşü, tarımsal alanların parçalanması, çevresel olumsuz etkileri, arazi zemini ve taşocakları bakımından, depremsellik durumu göz önüne alınarak, su baskınları oluşturma riskleri, kamu kaynaklarının israfı, kamulaştırma bedelleri ve devlet hazinesine zararı, teknik yönlerden uygunluk ve yapılabilirliğine yönelik bugünkü sorunların ve daha sonraki yıllarda ortaya çıkabilecek sorunların bu günden tespit edilerek gerekli önlemler alınmalı."