<div>Sabah ovacık ilçesine gitmişti. Oradaki temaslarının ardından 17.00 civarı bölgeden ayrıldı. 19.00 sıralarında da Ovacık Karayolu'nun 35. kilometresinde aracının önü PKK'lılar tarafından kesildi.<br /> <br /> <br /> <strong>SADECE AYGÜN ALIKONULDU<br /> <br /> </strong></div> <br /> <div>Araçta bulunan<span style="font-family: Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; "> danışmanı ve Akşam gazetesi Tunceli Muhabiri Kadir Merkit’i </span>serbest bırakırken Aygün alıkonuldu. Merkit ve Aygün'ün danışmanının itirazlarına karşılık Aygün ormanlık alana götürüldü. <br /> <br /> Kaçırılma olayı da, serbest bırakılan muhabir ile danışmanın Tunceli kent merkezine dönmeleriyle öğrenildi.</div> <div>Merkirt ve Aygün'ün danışmanı olayı emniyet birimlerine bildirdi. </div> <br /> <div>Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.</div> <br /> <br /> <div><strong>CHP DOĞRULADI</strong></div> <br /> <div>CHP kaçırılmayı doğruladı. Aygün'ün Ağustoy ayının başından bu yana ilçelerde temas halinde bulunduğunu belirtti. </div> <br /> <div>Aygün'ün eşi Emine Aygün'de eşinin son durumu ile ilgili hala bilgi alamadığını söyledi.</div> <br /> CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ü kaçıran PKK'lıların milletvekili kaçırma kararının parti kararı olduğunu söylediği ortaya çıktı.<br /> <br /> Milletvekili Hüseyin Aygün'ün kaçırıldığı sırada otomobilinde danışmanı Deniz Tunç ile birlikte bulunan gazeteci Kadir Merkit, polis ve jandarmada verdiği ifadenin ardından yaşanan olayları anlattı. Merkit, şunları söyledi:<br /> <br /> "Yolun çok virajlı olması nedeniyle hızımız çok düşüktü. Bu sırada aniden sivil giyimli silahlı 2 kişi yolun tam ortasına geçerek arabayı durdurdu. Direk Hüseyin Aygün'e yönelerek, '<strong>Hüseyin Bey bizimli gelmek durumundasınız. Partimizin kararıyla sizi alıkoyuyoruz</strong>' dedi. Bunun üzerine Aygün, yapılanların doğru olmadığını ve bir milletvekili olduğunu söyledi. Hüseyin bey PKK'lılarla yaklaşık 15 dakika aralarında konuştular. Hüseyin Aygün, bu kaçırılma olayını kabul etmediğini ve reddettiğini açıkça söyledi. Ancak örgüt mensupları ısrarla '<strong>bizim yapabileceğimiz bir şey yok. Bu partimizin kararı sizi götürmek zorundayız</strong>' dediler. Bunun üzerine Aygün, 'yanımdaki gençlerin can güvenliği yok. Onların başına bir iş gelirse ben bunu kabul edemem. Eğer vuracaksanız beni vurun, arkadaşlarımı serbest bırakın' dedi. PKK'lılar da <strong>'bizim arkadaşlarla işimiz yok, onlar yoluna devam edebilir'</strong> dedi. Biz yola devam ettik, PKK'lılar da Hüseyin Aygün'ü alıp ormanlık alana gittiler."<br />