<br /><br /> CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, parti teşkilatı, yerel yönetimler ve sivil toplum örgütleri ile görüşmeler yapmak için Antalya'ya geldi. İlk olarak CHP İl Başkanlığı'nı ziyaret eden Oran, burada basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.<br /><br /> Ak Parti'nin Türkiye'yi bir parti devleti gibi yönetmeye çalıştığını belirten Umut Oran, bununla da kalınmayıp o daha otoriter, daha diktatör yetkilere sahip olmak için başkanlık sistemi de dahil bir takım tartışmalar yaratıldığını söyledi. Oran, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'yi hem bir parti devleti, hem de kendi partisi gibi yönetirken, öbür taraftan kendi siyasi kariyeri için vatandaşın gerçek gündemini ve önceliklerini bir tarafa ittiğini kaydetti.<br /><br /> TRUVA ATI BENZETMESİ<br /><br /> Hükümetin 10 sene önce Türkiye'nin önüne bir Truva atı gibi konulduğunu belirten Umut Oran, Ak Parti'nin yolsuzluk ve yoksullukla mücadele, yasakların ortadan kaldırılacağı yönünde 3Y ile geldiğine dikkati çekti. Oran, bu konudaki sözlerini şöyle sürdürdü:<br /><br /> “Bugün örneğini görüyoruz TOKİ'de 60 milyon liralık yolsuzluk var. Buradan TOKİ'den sorumlu sayın bakana seslenmek isterim. Beyanatları var, 'TOKİ'de en ufak bir yolsuzluk olursa, TOKİ'de en ufak bir suistimal olursa ben görevi bırakırım' demişti. Bu sözünün arkasında durması gerekiyor. Sayın Bakan Erdoğan Bayraktar'ın ortaya çıkmış yolsuzlukla görevini artık bırakması gerekiyor. Ama dediğim gibi AKP 'yolsuzluklarla mücadele edeceğim' dedi ama yolsuzlukların baş aktörü oldu. Yolsuzluklardan beslenen bir yapıya büründü."<br /><br /> DİKTATÖRLE İLİŞKİSİ<br /><br /> CHP'nin 87 gün Suriye'de tutuklu kalan gazeteci Cüneyt Ünal'ı kurtarması olayına ilişkin Başbakan Erdoğan'ın kendilerine iftira attığını ve yalan söylediğini ileri süren Umut Oran, şöyle devam etti:<br /><br /> “Esas diktatörlerle ilişkisi olan, geçmişte en iyi arkadaşı diktatörler olan maalesef bu hükümetin başındaki Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Hatırlarsınız Kaddafi ile Libya'da hem ödül aldı, hem onun en yakın arkadaşlarından bir tanesiydi. Yine 'aziz kardeşim' dediği Mübarek onun Mısır'da neredeyse çanak çömlek oynadığı, o kadar yakın ilişkiler içinde olduğu bir kişiydi. Hatırlayın Şeron'la resimleri, ilişkileri dün gibi aklımızda. Esad'la da öyle. Daha evvel 'Kardeşim Esad' diyordu. 2010'da seçimler öncesi Gazitantep'te kayıtları var, mitinglerde söylemleri var. Şimdi 'Düşman Esed' oldu."<br /><br /> 'DÜŞMAN HALİNE GELİYOR'<br /><br /> CHP Genel Başkan Yardımcısı Oran, sözlerini şöyle tamamladı:<br /><br /> "Ama bugün görüyoruz ki Sayın Başbakan kime 'kardeşim' diyorsa bilin ki en kısa zamanda o bir düşman haline geliyor. Ve bugün içeride de kardeş kavgası var. İçeride de daha evvel 'kardeşim' dediği Gül'le şu anda kardeş kavgası yapar hale geldi. Sürekli olarak bir itişme, kakışma."<br /><br /> Umut Oran, parti ziyaretinin ve basın toplantısının ardından Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Mustafa Akaydın'ı makamında ziyaret etti. Bu ziyaret, basına kapalı gerçekleştirildi.</p><br /> </p></p> <br /><img src="http://www.avrupa-postasi.com/images/haberler//11chp-genel-baskan-yardimcisi-umut-oran-iceride-de-kardes-kavgasi-var-.jpg" ><br />