"BÖLGESEL SAVAŞ HAZIRLIĞI" İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Cezaevi yanındaki duruşma salonunda görülen davaya verieln arada konuşan Kışanak "Çıkartılan tezkere her ne kadar aksi iddia edilse de Türkiye'nin kendisini AKP iktidarının politikaları doğrultusunda, bir bölgesel savaşa hazırladığının açık göstergesidir. Tezkerenin kendisinin bir gece yarısı operasyonuyla geçirilmesi bir skandaldır. Tartışmaların kamuoyuna kapatılması skandaldır. Bunların ötesinde tezkerede yazan cümlenin çok genel olmasının kendisi de Türkiye'nin bir bölgesel savaş hazırlığı içinde olduğunun açıkça ifadesidir" dedi. "BİR BÖLGESEL SAVAŞ RİSKİ VARDIR" Tezkerenin gerekçesinde Suriye'deki gelişmelere işaret edildiğini ifade eden Kışanak "Karar altına alınan hükümde açıkça 'yabancı ülkelere asker göndermek' gibi genel bir tanım kullanılmıştır. Bu tanım da bu tezkerenin gerekçesini bir kenara bırakarak 'Ben Meclis'ten yetki aldım' deyip başka ülkelere de asker göndermesini önünü açabilecektir" diye konuştu. "Bir bölgesel savaş riski vardır" diyen Kışanak, "AKP hükümetinin izlediği Suriye politikası da adım adım Türkiye'yi bir bölgesel savaş riskinin içerisine çekiyor. Bu tezkere de bunun göstergesidir" diye konuştu. "BİLEREK VE İSTEYEREK HAZIRLAMIŞTIR" Hükümet Suriye'deki silahı muhalafet ile çok sıkı siyasi, diplomatik ve askeri destek anlamına gelecek ilişkileri olduğunu savunan Kışanak, "Eğer bundan sonra Türkiye, 'Suriye'ye müdahale etmesinin şu ya da bu koşulu oldu' diyecekse bugünden peşinen ilan ediyoruz. Bunu koşulunu AKP hükümeti kendisi bilerek ve isteyerek hazırlamıştır. Niyeti bu olmasa, bu yönde kışkırtma içinde olmaza, bu yönde bir tertip, bir zorlama içerisinde olmasa Türkiye'nin Suriye'ye meşru müdafaa kapsamında sayılabilecek bir müdahalesini gerektiren hiçbir durum yoktur" ifadesini konuştu. "GEREKİRSE TANKLARIN ÖNÜNE GEÇECEĞİZ" "Açıkça ve netçe söylüyorum. Türkiye'nin Suriye'ye askeri müdahalesine sonuna kadar karşıyız" diyen Kışanak sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'nin Osmanlıcılık heveslerini yanlış buluyoruz. Suriye'deki Kürtlerin özgürlüklerine karşı çıkmasına sonuna kadar direneceğiz. Sadece karşı çıkacağız demiyorum. Eğer Türkiye orada Kürtlerin özerk bölgesini işgal etmek amacıyla bir askeri operasyon düzenlerse biz hepimiz karşısında yer alacağız. Gerekirse tankların önüne geçeceğiz. Bunun Türkiye'nin hayrına olmadığını da herkesin bilmesi gerekiyor. Sadece Kürtler değil, savaşa karşı olan askeri müdahaleler ile rejim ihdas etme politikalarına karşı olan, başka ülkelerin halklarının iradelesine müdahale eden bu yakyaşımlara karşı duran tüm demokratik kamuoyu, Türkiye'nin Suriye'ye askeri müdahale karşısında set olmalıdır."