Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, hazırlanan Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği ön taslağındaki eleştirilere yanıt verdi. Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği hakkında Milli Eğitim Bakanlığı'nın uzun zamandır bir deregülasyon çalışması yaptığını ifade eden Bakan Dinçer, "Milli Eğitim Bakanlığı'nın şimdiye kadar tabii olduğu genelgeler, yönetmelikler ve önergeleri hepsini gözden geçiriyoruz. Bununla ilgili bir sadeleştirme yapıyoruz. Bunlardan bir tanesine siz şahit oldunuz. Bundan bir ay kadar önce Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği'nin yeniledik. Aşağı-yukarı 9 yönetmeliği tek yönetmeliğe düşürdük ve 500'e yakın maddeyi toplam 43 maddeye halinde yeniden düzenledik. Bunu yapma amacımız ise hizmetleri daha etkin ve verimli sunabilmek için düzenlemeleri basitleştirmek ve sadeleştirmek, formaliteleri azaltmak, daha çok hizmet odaklı, vatandaş odaklı bir yapı kurmaktı. Bir taraftan bakıldığında ise Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeniden yapılanma çalışmalarının örgüt yapısı dışındaki süreçlerin karar alma mekanizmalarının daha etkin hale getirilmesi için düzenlemeler" diye konuştu. "TASLAĞIN GÖRÜŞ ALMAK İÇİN GÖNDERİLMESİNDEN BENİM HABERİM YOK" Bakan Dinçer, Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği'nin çok sayıda yönetmeliğin gözden geçirilerek sadeleştirilmesi ve tek yönetmeliğe indirilmesi ile alakalı bir çalışma olduğunu belirttik. Bakan Dinçer, şöyle devam etti: "Bu çalışmada benim gördüğüm kadarıyla 2 gündür yapılan tartışmalarda üç büyük yanlışlık görüyorum. Onlardan bir tanesi bu sadeleştirme ve düzenleme yapılırken benim haberim olmadan ön taslak metni fikir alınmak üzere ilgili paydaşlara gönderildi. Bu taslağın bu şekle dönüştürülüp paydaşlara görüş almak için gönderilmesinden benim haberim yok. Birinci hata budur. İkincisi; maalesef kendilerine güvenip görüş almak için gönderdiğimiz henüz hazırlık aşamasında olan bu çalışmanın görüşlerini bildirmek yerine doğrudan olarak medyaya aktarılmasıyla ilgilidir. Paydaşlarımız tarafından büyük bir hata yapıldı. Eğer biz paydaşlarımıza güvenemeyeceksek ve onlara herhangi bir konuda henüz hazırlık aşamasında fikirlerini alma konusunda tereddütler yaşayacaksak, bunun doğru olmayacağı kanaatindeyim. Bu açıdan yapılanın çok ciddi eksiklik ve yanlışlık olduğunu düşünüyorum. Paydaşlarımız keşke kendilerine olan bu güvenimizi kamuoyuna ve medyaya vermek yerine görüşlerini bize bildirseydiler böylesine bir tartışma içine girmemiş olsaldık. Üçüncü yanlışlık ise henüz bir taslak çalışması olduğu bilindiği halde medyamız bunu verilmiş bir karar olarak medya ile paylaştı. O açıdan yönetmeliğin içeriği ile ilgili yapılacak tartışmaların çoğunu anlamsız buluyorum. Çünkü bunlar bir karar değildir. Sizden önemli bir ricam var. O da şudur: Biz bu çalışmalarımızı tamamlayalım. Görüşlerimiz olgunlaşsın ve bunu yayınlama safhasına geldiğimizde benden bunlarla ilgili bilgileri alın. Kamuoyuna o zaman uygulanacak olan konular hakkında bilgi aktarmış olalım. Özetle söyleyeceğim budur." 'ÇOCUK GELİN' TARTIŞMALARI Bazı çevrelerin 4+4+4 kademeli eğitim sisteminin çocuk gelin sayısını arttıracağı şeklindeki eleştirilerine Bakan Dinçer, "Uygulamaları bekleyin ve sonuçlarını görün. Çünkü normal şartlarda hukuken bu bahsettiğiniz konunun olması söz konusu bile olamaz. Eğitimi zorunlu olarak 12 yıla çıkarmışsak, 12 yıl boyunca 18 yaşına kadar çocuklarımız okumak zorundalar. Türk Medeni Kanunu'nda çocuklarımızın evlenme yaşı belli. Bütün bu hukuki düzenlemeler varken ayrıca toplum kültürü itibariyle çocuk gelin ve çocuk işçi meselesini çözmeye başlamışken, bu tip tartışmaları toplumun gündemine getirmeyi kasıtlı bir yaklaşım tarzı olarak görüyorum. Bunu açıkça söylemek isterim" diye cevap verdi. YÖK'ÜN KARARI YÖK Genel Kurulu'nun İlahiyat Fakülteleri Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği'nin eğitim fakültelerine bağlanmasına yönelik kararı ile ilgili olarak ise Bakan Dinçer, "YÖK'ü kararını inceleme vaktim olmadı henüz. Yaklaşık 240 bin civarında öğretmenlik bekleyen atama bekleyen öğretmenimiz var. Ayrıca 658 bin civarında da öğretmen okullarında eğitim fakültelerinde öğrencilerimiz okuyor. Biz öğretmenlik mesleğini böyle parça parça tedbirlerle değil ulusal bir strateji ile çözmek istiyoruz. Çalışmalarımız bittiği zaman sizinle paylaşacağız" diye konuştu. "YÖNETMELİĞİ UYGULAYACAĞIZ" Danıştay 10'uncu Daire Başkanlığı'nın, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nın başkent dışında sadece okullar ve öğrenciler ile kutlanmasını, stadyum ve meydanlarda kutlanmamasına ilişkin genelgesi hakkında yürütmeyi durdurma kararı vermesini değerlendiren Bakan Dinçer şunları söyledi: "Milli Eğitim Bakanlığı kendi kararını uygulayacak. Biz hukuka saygılıyız. Hukukun gereği neyse onu yapacağız. Yönetmesi durdurulan genelge 'Yönetmeliğe uyun' diye çıkarılmış bir genelgeydi. Danıştay'ın verdiği kararda da genelgenin bir hukuk üst normu olan yönetmeliğe atıf yapılmaktadır. Normal şartlarda yönetmeliğe uymaya dair bir genelge çıkarmışken bizim genelgemizin yürütmesini durdurmak yine yönetmeliği uygulamaktan başka sonuç doğurmuyor. Bu açıdan bakıldığında biz yönetmeliği uygulayacağız. Mevcut yönetmeliğimiz neyse onu uygulayacağız. Zaten mevcut yönetmelik statlarda her yıl gösteri yapmayı, 19 Mayıs kutlamalarını, resmi geçit törenlerini düzenlemeyi ön görmüyor. Ama daha önemlisi 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos ve 29 Ekim ile ilgili bütün kutlama şekillerini gözden geçiren ve yeniden düzenleyen bir yönetmelik taslağını hazırladık. Çok yakında yayınlayacağız. O yönetmeliğin gereğini uygulamaya başlayacağız." OKULA BAŞLAMA YAŞI 4+4+4 eğitim sistemiyle ilgili olarak, özellikle 2012-2013 eğitim öğretim yılı okula başlama yaşıyla ilgili olarak Bakan Dinçer, "Hazırlıklarımız bitmek üzere. Bu hafta içinde özellikle sivil toplum örgütleriyle görüş alışverişinde bulunacağız. Gerekli görüşmelerden sonra hukuki düzenlemeleri kamuoyu ile paylaşacağız. Bitmek üzere" diye konuştu. SÜTTEN ZEHİRLENEN ÖĞRENCİLER Bakan Dinçer, Diyarbakır'da okullara bugün dağıtımına başlanan sütten içen 50 öğrenci rahatsızlanarak hastaneye kaldırılmasının hatırlatılması üzerine, "Sütü daha bugün dağıttık" dedi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ise, "Daha yeni bugün başladık. Bismillah" diye konuştu. (MV)