Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) tarafından düzenlenen Uluslararası Ekoturizm Konferansı ve Doğu Karadeniz Ekoturizm Çalıştayı Trabzon’da gerçekleştirildi. Çalıştayın açılışında konuşan DOKA Genel Sekreteri Çetin Oktay Kaldırım, ülkemizde turizmin çok önemli bir sektör haline geldiğini ifade ederek, “Bölgemiz özellikle doğal güzellikleri ve kendine has değerleriyle, tarihsel yapılarıyla müthiş bir coğrafya. Ancak turizm algısı, profesyonellik, özel sektör ayağı, hizmet sektörü yetersiz. Konaklama sayısı fazla ancak kalitesiz. Tanıtım eksik. Temel hedefimiz alternatif turizmi geliştirme ve bölgemize uygun bir turizm modeli yaratmaktır. Eko turizm dünyada önemli bir trend. Bölgemizde ise yeni yeni dile getirilmeye başlandı. Doğayı, özgün kültürü, yaşam biçimini, gelenekleri korumayı amaçlıyor” dedi. DOĞU KARADENİZ’DE HELVANIN BÜTÜN MALZEMELERİ VAR DOKA Yönetim Kurulu Başkanı ve Giresun Valisi Dursun Ali Şahin ise, turizmin ülkemizde bir başarı öyküsü haline geldiğini ifade ederek, “ Turizm artık sahilden, deniz kıyılarında yorulan, terleyen insanlardan elini ayağını çekiyor, yaylalara yöneliyor. Doğu Karadeniz’de helvanın bütün malzemeleri var. Gelin bu helvayı hep beraber yiyelim. Eko turizm bölge insanlarına misafirleri kendi topraklarında kendi imkanlarıyla ağırlama ve böylece ek gelir sağlamayı kazandıracaktır” diye konuştu. EN AVANTAJLI BÖLGE DOĞU KARADENİZ Trabzon Valisi Recep Kızılcık ise, Türkiye'nin kapasitesinin çok çok altında turist çektiğin ve az gelir elde ettiğine işaret ederek, "Ülkemizin turizmde en fazla gelir elde ettiği ve turist çektiği alan, güneş veya plaj turizmi dediğimiz her şey dahil sistemi. Yani bir bakıma işin hamallık kısmını yaparak gelir elde etmeye çalışıyoruz. Oysa, doğal güzelliklerin, tarih, kültürel derinlik ve zenginliklerin de insanlık ile paylaşılabildiği, getirisinin ilkine oranla kat be kat daha fazla olduğu turizm çeşidine daha fazla eğilmeliyiz. Bu anlamda en avantajlı bölge Doğu Karadeniz” dedi. BAKAN BAYRAKTAR FLORA VE FAUNANIN ÇEVRE GÜNÜNÜ KUTLADI Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ise, ekolojik dengenin giderek önem kazandığına vurgu yaparak, "İklim değişikliği dünyanın gündemine oturmakta. Çevrecilik, çevre, ciddi manada öne çıkmakta. 5 Haziran’da da Dünya Çevre günü var. Tüm insanlığın, tüm endemik hayatın, flora ve faunanın, tüm dünyanın Çevre Günü’nü tebrik ediyorum. Hepinizin Çevre Günü’nü tebrik ediyorum” diye konuştu. SÜMELA MANASTIRI’NIN YAPIMINI DÜŞÜNMEK İNSANA HAZ VERİR Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki 6 vilayetin öne çıkan ciddi özellikleri olduğunu da ifade eden Bayraktar, “Ama bölgesel olarak da burayı 2 – 3 günde bir kez seyahat etmekle anlamak mümkün değil. Çok derin tarihinin yanında çok derin coğrafi, yöresel, iklimsel özellikleri var. Bir büyük özelliği İpek Yolu’nun önemli merkezlerinden biri olması” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Sümela Manastırı’nı düşünmek, tahayyül etmek, ziyaret ederken Hristiyanlık aleminin önemli merkezlerinden birisi olduğunu düşünürken M.S. 365 yılında oradaki ustaların, mimarların, sanatkarların o sarp kayalara her taşı koyarken dini bakımdan nasıl bir anlayış içinde olduklarını düşünmek insana çok değişik bir haz verir. Trabzon’da imparatorluğun 14'üncü asırda orayı yeniden ihya ederek, adeta dünyanın dini merkezi haline getirmesini düşünmek, insanı tarihin derinliklerine, bir inancın kökenine, en ince kılcal damarlarına kadar götürür. Dünyanın başka yerlerinde bu kadar anlamlı bir iz bulmak mümkün değil. İzmir’de Efes kıyılarında da çok değişik özellikler var. Çanakkale’den Hatay’a kadar olan turizm faaliyetlerimizle dünyada 5’inciliğe çıktık. Ama ekolojik dengenin dikkatle izlendiği, hava sıcaklığının arttığı dönemde, Doğu Karadeniz’in ciddi manada doyurucu, coşkun yeşilliği, tepeleri, tabii özelliği öne çıkartılmalı. Dünyanın ilgisi buraya çekilmeli.” Konuşmasının ardından DOKA Yönetim Kurulu Başkanı Giresun Valisi Dursun Ali Şahin, Bakan Bayraktar’a gümüş işlemeli kahve fincanı hediye etti. Çalıştayın daha sonraki bölümünde yabancı katılımcılar ülkelerinde ve dünyadaki eko turizm çalışmaları hakkında bilgi verdi.