Avusturya, 1 Mart 2019’dan itibaren geçerli olmak üzere 'Bozkurt' işareti ve ‘Bozkurt ambleminin yasaklanacağını açıkladı. Türkiye, kara sert tepki gösterdi: "Avusturya’nın hem ikili ilişkilerimize ciddi etkileri olacak, hem de popülizmi körükleyen çıkmaz sokak siyasetini bırakarak bu yoldan dönmesi beklenmektedir." Avusturya İçişleri Bakanlığı yayınladığı kararnamede PKK'yi temsil eden bir flamanında yasaklandığı duyuruldu. 1 Mart 2019 itibari ile yasağa uymayan kişilere 4 bin Avro, tekrarlanması halinde ise 10 bin Avro'ya kadar para cezası verilecek. Avusturya'dan sonra Almanya da ülkede bozkurt işaretini yasaklamak için çeşitli girişimlerde bulunuluyor. Bazı Alman politikacılar bozkurt işaretinin yasaklanması planına şimdiden desteklerini açıkladı. Merkel'in partisi CDU milletvekili Christoph de Vries Alman basınına yaptığı açıklamada "Faşizmin her türlüsü insanlığa karşı ve liberal toplumumuza bir tehdittir." dedi. Bild gazetesine konuşan Vries, bozkurt işaretinin de bu yüzden yasaklanması gerektiğini dile getirmişti. DIŞİŞLERİ'NDEN TEPKİ Dışişleri Bakanlığı tarafından "Avusturya'da Sembol Yasasının 'Bozkurt' işaretini içerecek şekilde yürürlüğe girecek olmasını kabul etmiyor, şiddetle kınıyoruz" açıklaması yapıldı. Açıklamada şöyle denildi: "Avusturya’da parlamentoda kabul edilen ve yasalaşma süreci tamamlanan “Sembol Yasası”nın “Bozkurt” işaretini içerecek şekilde 1 Mart 2019 tarihi itibariyle yürürlüğe girecek olmasını kabul etmiyor ve bir kez daha şiddetle kınıyoruz. Tüm uyarılarımıza rağmen, Avusturya İçişleri Bakanlığınca anılan yasa doğrultusunda 11 Şubat 2019 tarihinde yayımlanan yönetmelikte, ülkemizde yasal bir siyasi partinin sembolü olan “Bozkurt” işaretinin PKK gibi eli kanlı bir terör örgütünün sembolüyle aynı listede yer alması tam bir skandaldır; popülizmin ulaştığı noktayı göstermesi açısından da düşündürücüdür. Avusturya, bu akıl ve mantık dışı kararıyla sadece bu sembolü kullanan siyasi parti ve destekçilerini değil, bütün siyaset kurumunu ve meşru siyaset zeminini hedef almıştır. Avusturya’nın hem ikili ilişkilerimize ciddi etkileri olacak, hem de popülizmi körükleyen çıkmaz sokak siyasetini bırakarak bu yoldan dönmesi beklenmektedir. İlişkilerimizin selameti ve bağnazlığın yerini aklıselimin alması açısından bu elzemdir."