AÖTDK'ye bağlı Fransa Özgür Tutsaklarla Dayanışma Komitesi adına yapılan konuşmada ‘Öncesi bir yana 96 ve 2000’de faşist diktatörlük devrimci tutsaklara dönük saldırı konseptleri devreye koymuştur. Bu konseptlerden birisi de şuydu tecrit ve travma. Esasen yapmak istedikleri devrimci tutsakların örgütlülüğü dağıtmak ve yönetimi ellerinden almaktı. Buna karşı hapishanelerde devrimci tutsaklar bedenlerini açlığa yatırarak onurlu muazzam bir direniş başlattı. Onuru ve direnci yüreklerimize nakşettiler... Onları bir kez daha selamlıyorum’ denildi.

KARADAĞ: WERNICE KORSOKOF HASTALARINA SAHİP ÇIKIN

Yönetmen Ruhi Karadağ ise galaya katılan ölüm orucu eylemcilerini selamlayarak konuşmasına başladı. 2000 yılında aktif gazeteci olduğunu belirten Karadağ, “96 yılındaki ölüm orucu sonrası korsokoflu arkadaşlarımız aramıza katıldıklarında çok etkilendim. Yaklışık 12 yıldır onlarla birlikte yaşıyorum çok özel insanlar. Ben filmde anlattım tüm gerçeği” dedi.

Göçmenlere seslenen Karadağ “Burada yaşamak daha zor. Burada bir birinize sahip olun.. Siz ne kadar mutlu olursanız Türkiye ve Kürdistan o kadar mutlu olur, dostlarınız mutlu olur” dedi ve Ölüm Orucu eylemcilerini sahiplenmeye çağırdı.

AÖTDK adına yapılan konuşmada ise 13 yıldır hücrelerde olan tutsaklar ve Fransa hapishanesinde 50 günleri deviren açlık grevindeki tutsak Nezih Ekici selamlandı. Simurg filminin “bir toplamın belleği kadar vicdanıdır” denilen konuşmaya şöyle devam edildi: “Bir toplum kendi vicdanına kendi değerlerine emeğine sahip çıktığı oranda kendini geleceğine umuduna sahip çıkar. Film bunu bize bir kez daha hatırlatıyor.”

Galaya katılan konuklara duyarlılık çağrısı da yapılan konuşmada “Biz ölüm orucu direnişlerine ulaştıkça diyebilmeliyiz ki kendi özgürlüğümüze ve insani güzelliğimize ulaşacağız bu nedenle daha duyarlı olmalıyız” denildi.

SİMURG FİLMİ İZLENDİ

Film; “Bana bir türkü söyle içinde güller olsun, annesi ölüm orucunda olan çocuk ise şöyle karşılık veriyor olsun” diyerek başlıyor…

Yıl 1996. F-tipi cezaevlerine karşı yaşam mücadelesi veriliyor. Bu mücadeleye açlık grevi ile katılan altı isim Refik, Cafer, Çiğdem, Hüseyin Muharrem, Ali Ekber ve Delil 69 gün süren ölüm orucuna giriyorlar.

Film bu altı isimle birlikte cezaevleri gerçeğini ve ölüm orucu direnişini anlatıyor.

Film 96 ve 2000’lerde yapılan ölüm orucu direnişini ve direnişçilerini anlatıyor.

Filmin gösterimi ardından salonda bulunan Ölüm Orucu gazileri sahneye davet edildi ve çiçekler verildi. Tabii düşüncelerini de izleyecililere aktardılar.

Galanın ardından Fransa Özgür Tutsaklarla Dayanışma Komitesi (FÖTDK) ölüm orucu eylemcileri için yemek ve söyleşi düzenledi. Yemeğe Yönetmen Ruhi Karadağ da katıldı.