İşte "Yıllardır ülkelerine dönemeyen yurt dışındaki politik sürgünlerin, ülkeye dönüş haklarının önündeki engeller kaldırılmalıdır" ifadesinin dikkat çektiği o açıklama:

"Bu ülke için, hiç vakit kaybetmeden politik bir genel af ile demokrasi ve barış sürecinin önü açılmalıdır”

Artan işsizlik, derin yoksulluk, tecavüzler ve kadın cinayetleri, rutin bir işleyiş halini almış, rüşvet, yolsuzluk, yandaş olma hali, hukukun devre dışı bırakılmış olması, muhaliflerin keyfi olarak ceza evlerine doldurulmaları, başta Kürtler olmak üzere muhaliferin açıkça katledilmeleri, yaşamı boğar hale gelmiştir. Dayatılan ötekileştirici, düşmanlaştırıcı bu savaş dili, bir şiddet sarmalı ile ülkeyi yaşanılmaz kılmaktadır. En temel hak ve özgürlükler konuşulamaz hale getirilirken, çözümsüzlük süreklilik kazanmaktadır.

Dünyanın ve bu ülkenin daha güzel yaşanılabilir olacağına inananlar, insandan, doğadan ve barıştan yana olanlar, sürdürülmeye çalışılan bu çözümsüzlüğe hayır demek zorundadır. Çözümsüzlük, onların bu düzenlerinin devam etmesi, bunu kabul etmeyenlerin ise dünyalarının her gün yangın yerine çevrilmesidir.

Bizler, 12 Eylül döneminde ve sonrasında ülkeyi terk etmek zorunda kalmış, yurt dışından yıllardır ülkelerine dönemeyen sürgünler olarak tüm muhaliflere ve insandan yana olan herkese seslenmek istiyoruz.

Demokrasi ve barış için ilk adım olarak;

Barış Terkoğlu belediye seçimlerinin gerçek yüzünü anlattı Barış Terkoğlu belediye seçimlerinin gerçek yüzünü anlattı

1. Çoğu ağır 8 bini aşkın hasta tutsak derhal serbest bırakılmalıdır.

2. Cezaevlerindeki tüm politik tutsaklara, genel af ilan edilmelidir. Aynı şekilde yıllardır ülkelerine dönemeyen yurt dışındaki politik sürgünlerin, ülkeye dönüş haklarının önündeki engeller kaldırılmalıdır.

3. Bunlara bağlı olarak, en yakıcı şekilde kendini dayatan Kürt sorununu, hukuksuzluğu, işsizliği, açlığı, yolsulluğu, yolsuzluğu, şiddeti, tecavüzü, kadın cinayetlerini ve çevre katliamını durdurabilmemiz, ülke olarak konuşabilmemiz, tartışabilmemiz ve çözümler üretebilmemiz için derhal hiç vakit kaybetmeden barışın ve demokrasinin önü açılmalıdır.

AVRUPA SÜRGÜNLER MECLİSİ