Edinilen bilgiye göre, gerekli 1 milyon 300 bin metrekarelik arazinin, yüzde 98’i dolu görünen Manisa OSB’nin (Organize Sanayi Bölgesi) genişletilmesi için bizzat Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi devreye girdi.  Uzun yıllar genişlemeye çalışan Manisa OSB son aylarda hızlı kamulaştırmalara sahne oldu.

VW Skoda fabrikasının 2022’de faaliyete geçmesi ve 4 bin kişiye istihdam sağlaması hedefleniyor. Volkswagen Grubu çatısı altında bulunan Skoda ve Seat markalı araçların üretiminin yapılacağı fabrikanin, yıllık 400 bin araç üretim kapasitesine sahip olacak. Dev yatırımla firma 2022 yılından itibaren tamamen elektrikli araçların üretimine yöneleceği kaydediliyor.

Alman medyasinda konu ile ilgili yer alan haberlere göre Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın VW yönetimine yatırım konusunda „devlet garantisi“ verdiği belirtiliyor. Fabrikanın Türkiye’de kurulmasına yönelik alınan kararda Volkswagen CEO’su Herbert Diess‘in Haziran ayında  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmenin etkili olduğu ifade ediliyor. Harbert Diess’in bu görüşmeden sonra Almanya’ya dönüşünün akabinde toplanan Volkswagen Yönetim Kurulu, Türkiye’deki yatırımı onayladı.

AP MİLLETVEKİLİ DEMİREL VW YÖNETİMİNİ ELEŞTİRDİ

Avrupa Parlamentosu Milletvekili Özlem Demirel, VW yönetimini eleştirerek, „Türkiye'deki demokrasi kaygısı büyük tekellerin umrunda bile değil“ dedi.

Demirel, konu ile ilgili yaptığı açıklamada „VW tekelinin Manisa‘yı tercih etmesi, işsizliğin ciddi boyutlara ulaştığı bir ülkenin iş arayan işçileri açısından ilk bakışta olumlu bir gelişme olarak görülebilir. Ama şu aşamada edindiğimiz sınırlı bilgiler bile, VW tekelinin, işçi ve emekçiler aleyhine büyük tavizleri hükümetten kopardığını gösteriyor. Nitekim devlet garantisi, düşük vergi ödeme vaatleri vb’in faturasını eninde sonunda işçiler ödeyecektir“ şeklinde görüş bildirdi.  

Alman sendikaların tutumunu da eleştiren Demirel „Öte yandan bu olay, büyük kapitalist tekellerin, kârlarını azami ölçüde artırmaktan başka bir şey gözetmediklerini, insan ve işçi hakların umurlarında olmadığı, hukuk devleti taleplerini de demokrasi kaygılarıyla değil, esas olarak kendi yatırımlarını güvence altına almak için istediklerini açığa çıkartıyor. Bu gerçekler karşısında, Almanya VW’deki IG Metal sendikasının, Türkiye’de kurulması öngörülen bu fabrikada çalışacak işçilerin sendikal hakları, çalışma koşullarının güvence altına alınması vb. konularda tekel yönetimi karşısında daha kararlı bir tutum almasını arzu ederdim!“ dedi.

SÜHEYLA KAPLAN