-Süheyla Kaplan-


Abidin, Alman ‚Dreipunktnull’ adlı yayınevinden çıkardığı kitabında İslam, Kuran, türban, Almanya’da okullarda yüzme dersleri ve Milli Görüş teşkilatı ile ilgili bazı eleştirilerde bulundu.

 

‚MÜSLÜMANLAR AHİRET İÇİN DEĞİL, BU DÜNYA İÇİN YAŞAMALI’

 

 

 

 Kitabında daha önce Alman gazetelerinde çıkan yazılarını derleyen bir yazı kaleme aldığını belirten Zeynelabidin, Müslümanların genelde ahirete yönelik yaşadıklarını ve bu hayatla ilgili sorumlulıuk taşımadıklarını ileri sürdü.

 

Zeynelabidin, neyin yasak neyin yasak olmadığına Müslümanların kendilerinin karar vermeleri gerektiğini belirterek, ‘’Allah’ın yasağı diye bir şey yok. Allah izin veren ya da müsaade eden bir şey değil. Her insanın olgunca karar verebilme kabiliyeti bulunmaktadır. Buna ulaşabilme imkanı insanların kendisine verilmeli ve serbest bırakılmalı’ dedi.

 

Kitabında İslamiyet ve Müslümanlar arasındaki düşünceleri analiz etmeye çalıştığını kaydeden Zeynelabdin, 30 yıl sonra türbanı bıraktığını söyledi.

 

Türban takmayı bıraktıktan sonra hayatında tanınmayacak şekilde yeni tecrübeler kazandığına dikkati çeken Zeynelabidin şöyle konuştu: ‘’8 yıldan beri türban takmıyorum. Türban takmamakla çıplak değilim. İnsanların türbanı bıraktıktan sonra ilk kez benimle  kimliğimi anlamayacak şekilde irtibata geçtiklerini farkettim. İletişimin haritası değişti. Kendimi daha hür hissediyorum’.

 

 

Hürriyet için kendine zemin hazırladığını belirten Zeynelabidin, ‘Türban taktığımda üniversiteye gittim, İslam Kadınlar Derneği’nin Sözcüsü oldum. Kadın haklarına ağırlık verdim. Kadınların haklarına ağırlık verdikten sonra ilk olarak bir şapkacı dükkanına gittim. Orada eşarp yerine başka bir şey takmak istiyorum dedim. Şapkacı bana yeni modeller üretti. Önceleri başımı tamamıyle açma niyetim yoktu. Daha sonra bu yönde bilgimi derinleştirdim. Okumalarım bana aydınlık verdi’ şeklinde açıklamada bulundu.

 

‘TÜRBANA ÇAĞIMIZDA GEREK YOK’

 

Tessettür konusunda ayetleri çok iyi okuduğunu söyleyen Zeynelabidin, ‘’Tesettürün iniş sebeplerini araştırdım. Tesettür Peygamber efendimizin zamanıydı. Müslüman kadınları cariyelerden ayırmak için kullanılırdı. Yani erkekler için o dönem bir yardımdı türban. Şimdi ise türbana ihtiyaç var mı? Kapalı kadınlar kapalı olmayanlardan cariye diye korkuyorlar’ dedi.

 

‘MÜSLÜMANLAR KURAN’I KENDİ MALLARI GİBİ GÖRÜYOR’

Kuran’ı Müslümanların adeta kanun kitabı haline getirdiklerini ileri süren Zeynelabidin şöyle konuştu: ’Kuran’ın kelime manasından hariç daha çok insanlara faydalı olan bir anlamı var. Müslümanlar Kuran’ı ellerine almış, kanun kitabına çevirmişler. Lisan hazinesi olarak kullanıyorlar.  Akıllı insanların bunları araştırmasını istiyorum. Kitabımda da bunları sorguluyorum. Müslümanlar Kuran’ı kendi malları gibi görüyor. Sadece Müslümanlar yorumluyor. Sanki Kuran sadece Müslümanların malı. Ben buna karşıyım.’

 

 

‘KURAN DA BİLE KIZ ÇOCUKLARI YÜZME ÖĞREN DİYE HADİS VAR’

 

 

Almanya’da Müslüman ailelerin kız çocuklarını okullarda yüzme derslerine göndermek istemediklerine de dikkat çeken Zeynelabidin, ‘’Yüzme dersi çok önemli. Peygamber efendimizin bile bu konuda ‘yüzme öğrenin’ diye hadisi var. O dönemlerde çölde yüzme öğrenme konusunda imkan yoktu’ dedi.

 

 

 

‘İŞÇİLER, ÖĞRENCİLER ORUÇ TUTMAK ZORUNDA DEĞİL’

 

Zeynelabidin, Ramazanda oruç tutmanın büyük bir kabiliyet olduğunu ifade ederek, ‘’Öğrencilerin, işçilerin oruç tutmaları çok ters bir şey. İstiyorum ki alimler üniversitelerde buna bir çözüm bulsun’ şeklinde konuştu.

 

‘MİLLİ GÖRÜŞLÜLER BENİMLE İLETİŞİM İSTEMİYORLAR’

 

Babasının Almanya’da Milli Görüş Teşkilatı kurucularından olduğunu hatırlatan Zeynelabidin, ‘’Babam Milli Görüş Teşkilatının kurucularındandı. O dönemlerde bile benim bu teşkilatla bir alakam yoktu. Benimle ne görüşüyorlar ne de iletişime geçiyorlar.Nedenini bile bilmiyorum’ dedi.

 

 

 ‚ALMANYA’DA AHMEDİYE CEMİYETİNE KARŞI BAZI MÜSLÜMANLAR İMZA TOPLUYOR’

 

Almanya’nın Hessen eyaletinde İslam din dersinin okullarda DİTİB (Diyanet İşleri Türk İslam Birliği) ve Ahmediye cemaati tarafından verileceğini ve bu cemaatin ‚liberal’ bakış açıları olduğuna dikkati çeken Zeynelabidin, bazı katı Müslüman kuruluşların bu cemiyete karşı imza topladıklarını söyledi.

 

 

‚’MÜSLÜMAN KIZLARIMIZ BİR TARFATAN SEKSY DİĞER TARAFTAN TÜRBAN TAKIYOR, UYMUYOR’

 

Zeynelabidin, Müslüman genç kızların bir taraftan seksy diğer taraftan türban taktıklarına dikkat çekerek, ‚Bu birbiri ile örtüşmüyor. Örtünmeyi kullanıyorlar.Müslüman dernekler buna neden karşı koymuyorlar? Anlamıyorum. İslamiyette böyle bir şey yok. Bence emanete ihanet ediyorlar’ dedi.

 

Zeynelabidin ayrıca, gelecekte de kendi hayat hikayesini kaleme alacağı bir otobiyografi çalışması yapacağını sözlerine ekledi.