Helin Evrim Sommer, konuya yönelik  bir basın açıklaması yaptı. Sommer'in yazılı açıklamasında şu sözlere yer verildi:

Uzun süredir Fırat’ın doğusuna geniş çaplı bir askeri operasyon hazırlığında olan Erdoğan rejiminin, iç siyasette azil süreci dolayısıyla baskı altında olan Trump’ın yeşil ışık yakmasıyla Rojava’ya bir saldırı gerçekleştirmesi an meselesidir.

2018‘de Afrin işgaliyle uzun süre savaştan ve yıkımdan uzak kalmayı başaran bir bölgeyi İslamcı ve cihatçı milislerin yardımı ile istikrarsızlığa iten Erdoğan, şimdi de Yeni Osmanlı hayalleriyle Rakka’dan Deyr el Zor’a uzanan 30-40 kilometrelik tampon bölgeyi yandaslari icin rant alanına dönüştürüp, 3,5 milyon Suriyeliyi yerleştirmek istiyor.

İç siyasette ağır sorunlarla mücadele eden Erdoğan rejimi, aynı zamanda 31 Mart itibariyle sallantıda olan AKP-MHP koalisyonunda savaş çığırtkanlığıyla pekiştirmenin peşinde. Uluslarası arenada ise, Afrin işgalinde Türkiye’ye açık çek veren Rusya ve İran, şimdi de Türkiye’ye savaş tamtamları çaldırarak, Şam’ın kürtlere karşı elini güçlendirmenin peşinde.

Erdoğan’a işgal ve etnik temizlik harekatları için savaş araçları sevk eden Alman Federal Hükümeti, Afrin’e yönelik saldırıda olduğu gibi, yine üç maymunu oynayıp sessizliğini korumaktadır. Yunanistan’a mülteci akışının artmasıyla birlikte, Almanya hükümeti tekrar Erdoğan’ın tehdit, rüşvet ve şantaj politikalarına boyun eğmekte. Almanya Federal İçişleri bakanı Seehofer’in Türkiye’deki temaslarında faşizan Türk rejimini övmesi ve daha fazla maddi yardım sözü vermeside buna işaret ediyor. Alman hükümeti bu tavrıyla Erdoğan’ın Rojava’daki savaş ve insanlık suçlarına dolaylı ortak oluyor. Bu Alman hükümeti açısından ahlaki bir iflastır. Alman hükümeti Türkiye ile olan kirli isbirligini derhal sona erdirmeli, DAES’in insanlık dışı terör halifeliğine karşı verilen mücadelede en ağır yükü cesurca omuzlayanları; kanını-canını ortaya koyan, ağır bedeller ödeyen ve hala özgür, birleşik, demokratik bir Suriye için mücadele verenleri yalnız bırakmamalıdır. Bölgede Kürtler olmadan bir barışın sağlanamayacağı ve Kürtlerin emperyalist oyunlara kurban edilmesinin kabul edilemez olduğu anlaşılmalıdır. Bunun yanı sıra, Almanya’daki demokratik ve duyarlı kesimlerin, Rojava kürtlerinin çağrılarına kulak verip TC diktatörlüğüne karşı ses ve eylemliliklerini yükseltmesini umuyor ve bekliyorum. Rojava’yla dayanışma için eyleme geçme zamanı! Biji berxwedana Rojava