Mahmut Özkan-Münih


Yaklaşık iki saat devam eden mitinge Basın-Medya ve TV kanalları yoğun ilgi gösterdi.


Almanca dağıtılan bildiriler esnasında sık sık Nazi Cinayetlerini protesto eden değişik sloganlar haykırıldı. Kitle halinde topluca atılan sloganlardan bazıları;


„Faşist partiler ve örgütler kapatılsın „ „NSU cinayetleri sonucu katledilen göçmenleri anıyoruz“ Alman Anayasayı Koruma Örgütü lağvedilsin“ Faşizme ve ırçkçılığa karşı omuz omuza „ "Alman devletinin Nazi çetelerini koruma ve kollamalarına son verilsin „


Mitingin organizesinde görevli  Mahmut Özkan türkçe yaptığı konuşmasında şunları söyledi: "Irkçılık toplumları ve halkları  zehirler. Irkçılık faşizmdir. Bugün burada sayımız azda olsa, insanlığın vicdanına sesleniyoruz. Dünyada  ezilen milyarlarca insanın  duygularını buradan dillendiriyoruz. Irkçılığa karşı duralım. Nazi çetelerinin  katliamlarına sessiz kalmayalım. Katledilen ve hedefe konan insanlıktır. Dünyanın neresinde olursa olsun egemenler halkları birbirine düşürmek için milliyetçiliği körüklüyorlar. Milliyetçiliğe ve ırkçılığa birlikte karşı koyalım. Alman devletinin  kurumsal  ırkçılığına karşı sesimizi yükseltelim. „ dedi.

münih9
 

Gençlerin fazla oldoğu mitingte YDG (Yeni Demokratik Gençlik ) Başkanı  Mustafa Uçar da yaptığı konuşmada, tarihi davanın alman yargısı ve dünya kamuoyu açısından önemine vurgu yaparak, davanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını dile getirdi.

ATiF üyeleri daha sonra 20 kişilik bir grupla Mahkeme salonuna girdiler. Mahkeme giriş kapısının önünde Nazi cinayetleri sonucu öldürülenlerin resimlerinin olduğu Tişörtlerle Mahkeme'ye girişe izin verilmedi. Tişörtler çıkarıldıktan sonra Mahkeme Salonuna girildi. Duruşma sonrası yapılan kısa açıklamada şu sözlere yer verildi "Duruşmadaki edinilen izlenimler Mahkeme'nin adeta göstermelik yapıldığına dairdir. Davanın görüldüğü Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi'nin şu ana kadarki tavırları, bu davanın arkasında ki gerçeklerin örtbas edilmeye çalışıldığı yönündedir.Davanın kişisel bir Cinayet olarak yönlendirildiği ve politik-siyasal nedenlerin ise görmezden gelindiği artık ortaya çıkmış durumda. Bu davada devletin ve bürokrasinin rölü net iken, faşist  NSU örgütünün Göçmenlere karşı seri cinayetleri,  bir kaç çeteci figüranın cezalandırarak davanın kapatılacağı yönünde" dendi.

 


   .

Duruşma sonrası Münih Adalet Sarayı önünde toplanan kitleye hitaben bir konuşma gerçekleştiren ATiF Başkanı Süleyman Gürcan şunları söyledi;” Bugün burada NSU cinayetleri sonucu katledilen göçmenleri anmak ve mahkeme sürecini takip etmek için  toplandık.. Biraz önce Mahkemenin  seyrini izledik. Katil Beate Zschäpe' nin küstah tavırları Alman devletinin ayıbıdır. Alman Mahkemeleri burada bir tiyatro sergiliyor. Davada yargılanan katil sadece bir figürandır. Gerçek sorumlular ve devlet kurumlarında bu çetelere destek verenler açığa çıkarılmalıdır.



Biz ATiF olarak bu davanın takipçisi olacağız. Basın ve medya  bu davada duyarlılık göstermelidir. Göstermelik  yargılamalarla  gerçeklerin üstü örtülmemelidir.  Kapitalist  tekellerin ,Emperyalist politikaları sonucu, ırkçılık Almanya'da tırmandırılıyor. Sorunların kaynağını gizlemek için, göçmenler ve mülteciler hedef gösteriliyor. Ama biz biliyoruz ki, bütün sorunların ve ırkçılığın kaynağı sermaye sistemidir. Bunlara karşı mücadele etmeli ve halklar arası, işçiler arası kardeşliği güçlendirmeli ve faşist ırkçı politikalara karşı koymalıyız. ATiF olarak bunu yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz.” dedi. Gösteri topluca haykırılan "Nazi Cinayet Odakları Yasaklansın" Faşist Partiler ve Örgütler Kapatılsın" sloganıyla son buldu.