Asıl tehlikenin burada olduğuna dikkat çeken Kolat "Sürekli olarak Alman basın yayınında gösterilen ayağında postalı olan bir dazlak nazi tiplemesi var. Bu dönem bitti; artık kravatlı, görünmeyen ırkçılar var. Araştırma % 25 yabancı düşmanlığı ve % 9 aşırı sağ oranlarıyla ırkçılığın toplumun ortasına geldiğini gösteriyor. Daha önce Sarrazin'in yaptığı gibi etnik ve genlere dayandırılan ırkçılığın yerini kültürel formatlar almaya başladı. Sürekli tartışmalar biz ve siz tanımı üzerinden yapılıyor. Esas olan norm biziz; ya biz gibi olursunuz ya da biz sizi hep siz olarak tutarız ve dışlarız, diye bir yaklaşım var. İşte uyum denen kavram da bu; sizi bizleştirmek. Oysa biz diyoruz ki Almanya'da hepimiz var. Biz ve siz yaklaşımlarının yerine Almanya'da herkes var ve farklı olsak bile hepimiz bu ülkenin vatandaşıyız. Bu ülkede farklılıklara da tahammül edilmesi gerektiğini söylüyoruz" dedi.

Önceki dönemlerde Türkler'in ve diğer göçmen grupların çalışmamakla, sosyal yardım alarak geçinmekle eleştirildiğini söyleyen ATT Başkanı “Göçmenler yeni dönemde iş kurmaya başladılar, iş yerleri binalar almaya başladılar, bu sefer o da sorun olmaya başladı. Var olan birtakım sorunlar suistimal edilerek ulusalcı ve milliyetçi yeni bir Almanya modeli üzerine kurgulanmaya başladı tartışmalar. Bu toplumda kabul görüyor, çünkü küreselleşen dünyada birey kendisini tanımlamada büyük zorluklar yaşıyor. Bu noktada ulusalcı yaklaşımların Almanya'da da tekrar taban kazandığını görüyoruz" ifadelerini kullandı.

Friedrich Ebert Vakfı, 2006 senesinden bu yana her iki senede bir Almanya'daki ırkçı eğilimleri inceleyen bir araştırma yapıyor. “Köklü Değişimdeki Merkez Almanya’da Aşırı Sağcı Tutumlar 2012" adı verilen araştırmanın sonuçları geçtiğimiz günlerde yayınlandı ve çok çarpıcı sonuçlarıyla dikkat çekti.

Araştırmaya göre ülke genelinde aşırı sağcı görüşlere sahip ırkçı düşüncelerin oranları % 8,2 den %9'a yükseldi. Özellikle Doğu Almanya'da bu oran %10,5 ten %15,8 e yükselerek büyük artış kaydetti.

Ülkenin batısında yaşayan her 5 Alman'dan birisi yabancı düşmanı tutuma sahip iken bu oran yine Doğu Almanya'da %39 a kadar çıkıyor.

Araştırmanın çarpıcı sonuçlardan birisi de etnik ırkçılığın yerini dini ve kültürel ırkçılığın almaya başlaması. Özellikle ülke genelinde İslam karşıtlığının oranı %60 'lara yükselmiş vaziyette. Almanların %60 a yakını İslam düşmanı söylemleri tam olarak ya da kısmen onaylıyor ve Müslümanların ibadetlerinin sınırlandırılmasını istiyor.

Yine antisemit düşüncelerini yabancı düşmanlığı kadar açık ifade edemeseler de toplumun % 11'i antisemit fikirlere sahip ve ilk kez Doğu Almanya'da bu oran Batı Almanya'yı geçmiş durumda.

Artık aşırı sağcı düşünce ve davranışlar sadece radikal bazı ırkçı gruplar arasında değil, günlük hayatın her alanında ve toplumun her kesiminde görülebiliyor.