Anayasa Mahkemesi kararında ya Türk basınına en az üç kontenjan ayrılması ya da basın akreditasyonu sürecinin yeniden ve daha şeffaf şekilde yapılması istendi. Yüksek Mahkeme'nin yargıçları, akreditasyon sürecinin ne şekilde işlemesi gerektiğine dair bir yaptırımda bulunmadı. Mahkeme'den yapılan açıklamada, "Öncelik veya kura prensibi uyarınca, en az üç kişilik ek yer ayrılması mümkün olabilir" ifadeleri kullanıldı. Mahkeme ayrıca duruşma salonundaki yerlerin tümüyle yeniden düzenlenmesinin de mümkün olabileceğine dikkat çekti. Münih Yüksek Eyalet Mahkemesi, karara ilişkin olarak henüz bir açıklama yapmadı.

Avrupa Sabah gazetesi Yazı İşleri Müdürü İsmail Erel, kararı "Sabah'ın itirazı sayesinde diğer Türk medya organlarının da davayı izleyebilecek olması bizi çok sevindiriyor" sözleriyle değerlendirdi.

Alman siyasiler derin bir nefes aldı

Federal Anayasa Mahkemesi'nin kararı Almanya siyasetçiler tarafından da memnuniyetle karşılandı. Dıişişleri Bakanı Guido Westerwelle, "Der Spiegel" dergisinin haber portalına yaptığı açıklamada, "Mahkeme'nin kararı beni çok rahatlattı" yorumunda bulundu.

Göç ve Uyum'dan sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer de "Rheinischen Post" gazetesine verdiği demeçte, "Bütün bir dünyanın gözleri bu davanın üzerinde. NSU tarafından işlenen cinayetlerin ortaya çıkarılmasından sonra göçmenlerin hukuk devletine güveni sarsılmıştı. Şeffaflık ve açıklık sayesinde bu güven yeniden temin edilebilir" diye konuştu.

Alman ve Türk kamuoyunda büyük ilgi gören NSU davasında Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nin, başvuru sırasına göre sadece 50 basın mensubuna kontenjan ayırması ve bunların arasında Türk medya organlarından hiçbir gazetecinin yer almaması büyük tepki çekmişti.

Dpa, Afp, DW, MÇ/BÖ