AB’den Ukrayna için 90 milyar euroluk uzlaşma
Brüksel’deki AB Zirvesi’nde üye ülkeler, Ukrayna’ya 90 milyar euro tutarında faizsiz kredi verilmesi konusunda uzlaştı. Ancak dondurulan Rus varlıkları tamamen devre dışı bırakılmış değil.
AB liderlerinin üzerinde anlaştığı plana göre Kiev, önümüzdeki iki yıl boyunca bütçesinin ayakta kalabilmesi ve Rusya’ya karşı savunmasını sürdürebilmesi için Avrupa Birliği’nden faizsiz kredi alacak. AB kaynaklarına göre, Birlik’ten mali destek gelmemesi halinde Ukrayna’nın Nisan ayından itibaren devlet iflası riskiyle karşı karşıya kalacağı değerlendiriliyordu.
Finansman piyasadan, teminat AB bütçesinden
Söz konusu 90 milyar euro, Avrupa Birliği tarafından sermaye piyasalarından uygun koşullarla borçlanılarak sağlanacak. Kredinin teminatı ise AB ortak bütçesi olacak. Ancak Macaristan, Çekya ve Slovakya, yürütülen müzakerelerde bu mali yükün dışında tutulmayı başardı ve kredinin finansmanına katkı yapmayacak.
Rus varlıkları tamamen masadan kalkmadı
AB Zirvesi sonrasında konuşan Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Rusya’nın savaş tazminatı ödememesi durumunda dondurulan Rus varlıklarının geri ödeme için devreye sokulabileceğini söyledi. Merz, “Rusya tazminat ödemezse, uluslararası hukuka tamamen uygun şekilde Rus varlıklarını geri ödeme için kullanma hakkımız saklıdır” dedi.
Anlaşmaya göre Ukrayna, bu krediyi ancak Rusya’dan ileride savaş tazminatı alması halinde geri ödeyecek. Bu süreçte Rusya, Batı’da dondurulan merkez bankası varlıklarına, AB yaptırımları kaldırılmadığı sürece erişemeyecek.
Merz’in asıl planı neden hayata geçmedi?
Almanya Başbakanı Merz’in savunduğu ilk model, özellikle Belçika’da tutulan ve yaklaşık 210 milyar euroyu bulan Rus Merkez Bankası rezervlerinin doğrudan kullanılmasıydı. Buna göre AB, dondurulmuş Rus varlıklarını tahvillere dönüştürecek ve bu kaynakları Ukrayna’ya kredi olarak aktaracaktı. Böylece Birlik’in finans piyasalarından borçlanmasına gerek kalmayacaktı.
Ancak bu plan, hukuki ve finansal riskler nedeniyle büyük dirençle karşılaştı. Özellikle Belçika hükümeti, Rus varlıklarının doğrudan kullanılmasının “yasadışı kamulaştırma” olarak değerlendirilebileceğini ve bunun Avrupa finans piyasalarına duyulan güveni sarsabileceğini savundu.
Euroclear ve misilleme endişesi
Tartışmaların merkezinde, dondurulan Rus varlıklarının büyük bölümünü yöneten ve merkezi Brüksel’de bulunan finans kuruluşu Euroclear yer aldı. Belçika, olası bir tazminat ya da dava sürecinde Euroclear’ın hedef haline gelmesinden ve bunun ülkeye ciddi ekonomik zararlar vermesinden endişe etti. Ayrıca Rusya’nın misilleme olarak, kendi topraklarındaki Avrupalı şirketlere ait varlıklara el koyabileceği kaygısı da dile getirildi.
Diplomatik kaynaklara göre Belçika Başbakanı Bart De Wever, tüm hukuki ve mali riskleri süresiz şekilde kapsayacak bir güvence mekanizması olması halinde plana onay verebilirdi. Ancak Fransa ve İtalya başta olmak üzere bazı ülkeler bu riskleri üstlenmeye yanaşmadı.
Plan tamamen rafa kalkmış değil
Her ne kadar şimdilik 90 milyar euroluk kredi modeli kabul edilmiş olsa da, Rus varlıklarının doğrudan kullanılması fikri tamamen terk edilmiş değil. Zirve sonuç bildirisinde, AB Bakanlar Konseyi ve Avrupa Parlamentosu’na bu model üzerinde çalışmaları sürdürme çağrısı yapıldı. Uygulamanın ise şu aşamada “zorunlu olmadığı” ifade edildi.
ABD girişimleriyle çelişir mi?
AB Konseyi Başkanı António Costa, alınan kararların ABD’nin savaşı sona erdirmeye yönelik girişimlerini zora sokacağı yönündeki eleştirileri reddetti. Costa, “Amacımız savaşı uzatmak değil. Aksine, bugün alınan kararlar Ukrayna’da adil ve kalıcı bir barış için önemli bir katkıdır” dedi.
Uzmanlara göre Brüksel’de varılan uzlaşma, Ukrayna’nın kısa vadeli finansman sorununu çözse de, dondurulan Rus varlıklarının geleceği konusundaki hukuki ve siyasi tartışmaların önümüzdeki dönemde yeniden alevlenmesine kapı aralıyor.