Olay, geçen yıl 22 Mayıs’ta saat 01.30 sıralarında, Atatürk Mahalllesi 789/1 Sokak’taki apartmanda meydana geldi. Turizim sektöründe çalışan Arzu Çapar, 10 aydır arkadaşlık yaptığı 57’nci Topçu Tugayı’nda Astsubay olarak görev yapan A.A. ile birlikte yaşamaya başladı. Kıskançlık yüzünden çıkan tartışmada Arzu Çapar, iddiaya göre, A.A.’nın beylik tabancasından çıkan ve göğüsüne isabet eden tek mermiyle yaralı olarak kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Polis tarafından gözaltına alınan A.A., intihar etmek isteyen Çapar’a mani olmaya çalıştığını, elindeki silahı almak istediğini, fakat engel olamadığını söyledi. Adliyeye sevk edilen A.A., mahkemece tutuklandı. A.A. hakkında, 'Kasten insan öldürme' suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.

Müvekkili A.A.'nın tutuklanmasının ardından avukat Seyit Ahmet Akyüz, dedektif gibi iz sürdü. Akyüz, olayın yaşandığı evde inceleme yapınca polislerin gözünden kaçan bir delili buldu. Avukat Ahmet Seyit Akyüz, Arzu Çapar'ın müvekkili A.A.'ya yazılı aşk mektupları ve yatağın başında Çapar tarafından yazıldığını öne sürdüğü, "Canım aşkım" diye başlayan, "Sana sevgim çok büyük. Bu büyüklüğü anlatamam. Sen benim annem, babam çocuğum oldun. Sen benim nefesim, hasretim sevdiğim nursun. Beni affet askerim. Ölüm bana yakışıyor. Beni istiyor. Yiğidim, askerim, aslanım (erkeğim). Allaha emanet ol" yazılı bir not bulup, mahkemeye delil olarak sundu. Mahkeme sunulan delili, İstanbul Adli Tıp Kurumu'na gönderdi.

9 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye olan Astsubay A.A. hakkında açılan davaya bugün devam edildi. Duruşmaya, tutuksuz yargılanan A.A. katılmazken, avukatı Seyit Ahmet Akyüz ile ölen Arzu Çapar'ın avukatı katıldı.

A.A., daha önceki duruşmada verdiği ifadesinde, Arzu Çapar'ı kendisini öldürmediğini, intihar ettiğini söyledi. A.A., "Eve girerken, silahı koltuk minderinin altına sakladım. Geri dönüp kapıyı açması için zile bastım. Arzu kapıyı kısa bir süre sonra açtı. Elinde silah vardı. Kendisine silahı nereden bulduğunu sordum. Bana cevap vermedi. Silahı elinden almak için hamle yaptım. Balkona doğru koşmaya başladı. Tabancanın horozuyla tetiğe basmaya çalışıyordu. Balkonda elinden silahı almak için müdahale etmek istedim o anda silahın emniyetini açtı. 'Patlamıyor patlamıyor' diye bağırmaya başladı. Silah yere düştü. Kendisi de bayıldı. Ben yere düşmeden tuttum. Baktığımda sağ göğüs tarafından kan geliyordu. Balkondan alıp salona taşıdım. Ardından ambulansı aradım. Benim tabancamın ağzında mermi yoktur, tabancada 6-7 mermi vardı. Arzu tabancayı kullanmayı biliyordu. Arzu’yu ben öldürdemedim. Sevdiğim bir insanı kaybettim. Arzu'yu kurtarmaya çalıştım, ancak başarılı olamadım" dedi.

Mahkeme heyeti, İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan gelen raporu okudu. Raporda, Arzu Çapar'ın yazdığı intihar notları ile A.A.'ya yazdığı aşk mektubunun aynı el ürünü olduğu yer aldı. Hakim, Astsubay A.A.'nın beraatine karar verdi.

A.A.'nın avukatı Seyit Ahmet Akyüz, müvekkilinin haksız yere 9 ay cezaevinde yattığını, bunun için de hazineye karşı 100 bin liralık tazminat davası açacaklarını, olay yerinde gerekli inceleme yapmayan Olay Yeri İnceleme polisleri hakkında da suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.



BK(İÖ/CK)