AB, Ortak Avrupa İltica Sistemi (CEAS) anlaşmasıyla şiddetin, ihmalin, işkencenin ve insanların ölmesine izin vermenin gündelik uygulamalar olduğu bir statükoyu yasalaştırmaya karar verdi. 

-İnsan haklarından dahi bahsedilemeyecek ülkeler “güvenli” ilan edilebilecek: Bu ülkeler gelen göçmenlere hukuki bir çıkış yolu göstermeseler dahi, bunun şikayet edilebileceği merciler tamamen ortadan kaldırıldı. Ölümlere resmi olarak izin verilmiş oldu! 

-Denizlerde-sınırlarda “insan kurtarma” denen faaliyet hukuki olarak tamamen durduruldu: Kurtarılan insanları legalleştirmeye yönelik tüm hukuki yollar kapatıldı. Ölümlere resmi olarak izin verilmiş oldu!

"AB Göç Paktı’na ilişkin üçlü müzakerelerin sonucu açıklandı. AB, Ortak Avrupa İltica Sistemi (CEAS) anlaşmasıyla şiddetin, ihmalin, işkencenin ve insanların ölmesine izin vermenin gündelik uygulamalar olduğu bir statükoyu yasalaştırmaya karar verdi.  

AB insan haklarını korumaya yönelik anlaşmaya varma şansını, müzakerelerin bugün sonuçlanmasıyla birlikte kaybetti. Oysa insanların hayatlarını kurtarabileceğimiz alternatifler vardı. İhtiyacımız olan şeyler: Avrupa’ya giden güvenli ve yasal yollar, bir Avrupa deniz kurtarma programı ve dayanışmaya dayalı mülteci kabulüydü.  

Bunun yerine AB, koruma arayanların haklarını aktif olarak kısıtlamaya ve üye devletler tarafından AB sığınma yasası ihlallerini yasallaştırmaya karar verdi. Yeni anlaşma, geri dönüşleri kolaylaştırmak için sınırlarda iltica prosedürlerini hızlandırarak Avrupa'da korumaya erişimi kısıtlayacak. Mülteciler toplumun geri kalanından izole edilecek ve uzak kamplarda tutulacak. Böylece herhangi bir hukuki şans olasılığı tamamen engellenecek.  

Üçüncü ülkeler, kendi vatandaşlarına zulmetse ya da kaçan-bu ülkelere gelen insanlara hukuki statü dahi tanımasalar bile, güvenli ilan edilecekler.  

Bütün bunlar daha fazla insanı giderek daha tehlikeli rotaları seçmeye zorlayacak. Bugün kararlaştırılan anlaşmayla birlikte artık tek bir hayat dahi kurtarılmayacak. Avrupa tarihteki en kötü örneklerden ders almaya karar verdi.”