Cumhuriyet'teki "Çiçekten günler!" başlıklı köşe yazısında Tarkan'ın ilk günde sosyal medyada on milyondan fazla kişi tarafından görüntülenen Geççek adlı şarkı sözlerini yorumlayan Zülal Klakandelen, "Bu sözleri duyunca, içinde hiç isim geçmemesine rağmen, şarkı toplumun çoğunluğunda aynı çağrışımı yaratıyorsa, iktidar çevreleri Tarkan’a öfke kusarken muhalefet teşekkür ediyorsa bunun sorumlusu Tarkan değil, yıllardır halkı ezip ülkeyi dibe vurduranlardır." ifadelerine yer verdi.

İşte Kalkandelen'in o yazısı:

Pop müzik sanatçısı Tarkan, uzun bir aradan sonra yeni şarkısı “Geççek”i 17 Şubat’ta yayımladı ve şarkı ile ilgili duygularını da şöyle açıkladı: 

“Bir yıl kadar önce ruh halimin çok iyi olmadığı bir dönemden geçtim. Pandemi, dünyada olup biten üzücü olaylar, insanlığın endişe verici gidişatı, doğanın yok edilişi gibi bir sürü şey beni çok olumsuz etkilemiş, umudumu kaybeder gibi olmuştum. O anlarda bu şarkının melodi ve sözleri içimde yankılandı: ‘Geççek geççek elbet bu da geççek, gör bak umudun gününü gün etçek.’ Hepimize iyi gelecek bir şarkı yazmalıyım dedim. Belki bu şarkı bizi biraz teselli eder, bize moral verir, umut olur diye düşündüm. Dilerim ki ‘Geççek’ yüzünüzde bir gülümsemeye vesile olur ve hepimize iyi gelir." 

Bu ifadeler açık olsa da, bir şarkının her dinleyicide farklı algılar yaratması çok doğal. Bunun da ötesinde, Türkiye’de içinde bulunduğumuz ortamda, o şarkıyı dinleyip de siyasi anlamlar yüklemeyeni bulmak da pek olanaklı değil.

***

Hep köşeye sıkıştırmadı mı?

Daha önce de sanki 

Sırtımızdan vurmadı mı?

Bu kaçıncı darbe ilk değil ki

Düştük evet ama kalkmadık mı?

Biz hep hayata meydan okumadık mı?

Sen ferah tut içini

Biz neleri atlatmadık ki” diyor Tarkan.

Bu sözleri duyunca, içinde hiç isim geçmemesine rağmen, şarkı toplumun çoğunluğunda aynı çağrışımı yaratıyorsa, iktidar çevreleri Tarkan’a öfke kusarken muhalefet teşekkür ediyorsa bunun sorumlusu Tarkan değil, yıllardır halkı ezip ülkeyi dibe vurduranlardır. 

Gitçek gitçek geldiği gibi gitçek

Her şeyin sonu var, bu çile de bitçek

Oh oh zilleri takıp oynıycaz o zaman

O çiçekten günler çok yakın inan

Dayan, çoğu gitti azı kaldı

Yapma! Güze, kışa boğma yazını

Yakındır sabrın zaferi” diyor Tarkan.

O farklı bir amaçla yazmış olsa da, açlıktan ve işsizlikten kırılan emekçilerin, bu şarkıyı duyunca Cumhur İttifakı’nın demokratik bir seçimle iktidardan uzaklaştırılacağı günleri düşünmesi kaçınılmazdır. 

Beşli Çete iktidar desteğiyle ülkeyi yağmalarken, biraz daha ucuza ekmek alabilmek için soğuk havada, yağmur altında saatlerce kuyrukta bekleyenlerin, bu şarkıyı dinleyince yakında bazı şeylerin değişebileceğine inanması kaçınılmazdır. 

AKP, 20 yıldır insan hakları ve adalet kavramlarına darbe üstüne darbe indirerek demokrasiyi kökünden baltalarken, laik cumhuriyeti tahrip ederek din devleti kurma yönünde dev adımlar atarken baskıyla susturulmaya çalışılan halkın bu şarkıyı duyunca umutlanması kaçınılmazdır.

Yaşam hakları ellerinden alınan kadınların, çocuk gelinlerin, tarikatların ve cemaatlerin açtığı Kuran kurslarında tacize ve tecavüze uğrayan çocukların, bu şarkıyı duyunca çiçekten günleri hayal etmesi kaçınılmazdır.

Aynı zamanda iktidar partisinin genel başkanı olan Cumhurbaşkanı’nı eleştirince kendini hapiste bulan gazetecilerin ve aydınların, artık yeter diyerek bu şarkıya eşlik etmesi kaçınılmazdır. 

***

Geççek geççek elbet bu da geççek

Gör bak umudun gününü gün etçek

Oh oh zilleri takıp oynıycaz o zaman

BirGün'ün 20. kuruluş yılı Frankfurt'ta kutlanacak BirGün'ün 20. kuruluş yılı Frankfurt'ta kutlanacak

O çiçekten günler çok yakın inan” diyor Tarkan.

Kendisi doğrudan iç siyaset ile ilgili bir anlam yüklememiş olsa bile bu sözler, Türkiye’de şu anda toplumun büyük kesiminin haykırarak söylemeyi en çok istediği sözlerdir. Böyle bir zamanda tartışılacak konu, sözlerin derinliği ya da müziğin niteliği değildir. 

Bu şarkı, Tarkan gibi uzun zamandır popüler müziğin en tepesinde kalmayı başarabilen bir sanatçı için büyük başarıdır. Çünkü birileri “ejder meyveli smoothie” ile sarayda ağırlanırken o böylesine kritik bir dönemde “Geççek” diyebilmiştir. Toplumdaki ezilenlerin, emekçilerin, yoksulların, işçilerin, kadınların, LGBTİ’lerin ve adalet isteyen herkesin ruh halini şarkıya dökmüştür.