Almanya'nın Köln kentindeki AWO'nun Türk yaşlılar için danışma merkezi projesi koordinatörü Nagihan Arslan Yüregir, çağımızda sıkça görülen demans hastalığı hakkında bilgiler vererek aileleri uyardı. Bu hastalığın tedavisi olmadığını, erken teşhis edildiğinde ise yayılmasının azaltılabildiğini hatırlatan Nagihan Arslan Yüregir, Türk kökenli ailelerde bu konunun yaygın konuşulmadığını ve hastalık için yeterinde önlem alınmadığını belirterek, “Demans hastalığı beyin hücrelerinin ölmesiyle ortaya çıkan bir hastalık. Hücreler ölünce beyin gittikçe küçülüyor ve unutkanlık baş gösteriyor. Örneğin çok güzel yemek yapan bir kişi bu hastalıkla bu özelliğini kaybedebiliyor. Bu hastalıkta özellikle son öğrenilenler ilk olarak unutuluyor. Demans hastalığına yakalanan yaşlılar bildikleri Almanca dil bilgilerini de unutuyorlar ve Türkçe konuşuyorlar” dedi.

 

TÜRKÇE KONUŞANLAR İÇİN DURUM VAHİM

 

Hastalıkla ilgili yürüttükleri çalışmalar konusunda da bilgi veren  Nagihan Arslan Yüregir şunları söyledi: “Çoğu vatandaşımızın yaşlılık hastalığı olarak bilinen demans bir diğer ismiyle alzheimer hastalığıyla ilgili bilgileri yok. Biz yaptığımız çalışmalarda ailede bir demans hastalığı olup olmadığını tespit ediyoruz. Bu hastalıkla ilgili Almanya'da çok iyi yardım imkanları var ve maalesef Türk kökenlilerin bu imkanlardan da haberi yok. Türk kökenli hastalarımız için özel imkanlar da yok ve biz bu imkansızlıkları da ortadan kaldırmak istiyoruz. Yani var olan yardım imkanlarının Türk yaşlılar için de uygun hale getirilmesi konusunda çalışmalar yapıyoruz. Bu konuda sürekli, toplantılar yapıyoruz ve demans hastalığıyla ilgili bir filmimiz var. Bu hastalığın gerçekten bir hastalık olduğunun farkına varılması için bu filmimizi gösteriyoruz. Böylece kişiler ve ailelerin demans hastası bir kişiyle nasıl irtibata geçeceklerine dair bilgileri oluyor.”

 

TEDAVİSİ YOK ANCAK ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ

 

Tedavisi olmayan bu hastalık konusunda alınması gereken önlemleri de anlatan  Nagihan Arslan Yüregir sözlerine şöyle devam etti: “Almanya'da istatistiklere baktığımız zaman kaç tane demans hastası olduğunu göremiyoruz. Bu hastalık aile içinde de çok yaygın konuşulmadığı için doktora da çok fazla gidilmiyor. Bu hastalığı tespit etmek için Türk psikolog ve nörologlara çok ihtiyaç var. Demans hastalarının haplarını almaları çok önemli çünkü bu hastalık iki yıl içinde ilerlemesi önlenebilir ya da yakalanma süresi daha da uzatılabilir. Bu hastalığa yakalandıktan sonra maalesef herhangi bir tedavisi yok.”