RTÜK, TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın tutuklanmasına gerekçe olarak gösterilen sözleri nedeniyle 6 Haziran’da yedi gün yayın, beş kez de program durdurma ile iki kez önceki ay reklam gelirlerinin yüzde 5’i oranında idari para cezası vermişti.

TELE1, RTÜK’ün kararına karşı Ankara 4. İdare Mahkemesi’ne yürütmeyi durdurma istemiyle dava açmıştı. Mahkeme başvuruyu oybirliğiyle kabul ederek yayın durdurma cezasının yürütmesini durdururken, RTÜK’e de 30 günlük savunma süresi tanımıştı.

RTÜK yürütmeyi durdurma kararı için Ankara 4. İdare Mahkemesi’ne itiraz etti. Mahkeme itirazı kabul ederek daha önce verdiği yürütmeyi durdurma kararını kaldırdı. Bu karar TELE1’e tebliğ edildi. Tebliğin ardından TELE1’in ekranları karardı.

TELE1'in 6-12 Ağustos tarihleri arasında karartılmasına ilk tepki Basın Konseyi'nden geldi.

Basın Konseyi'nin açıklamasındaki "RTÜK’ün yetkisini aşarak yaptığı bu uygulama haksızdır, hukuksuzdur ve basın tarihimize kara bir leke olarak geçmiştir" ifadeleri dikkat çekti.

Basın Konseyi’nin konuyla ilgili açıklaması şöyle:

“TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın yayındaki sözlerinin cımbızlanarak  ‘terör propagandası’ gösterilip tutuklanmasının ardından, RTÜK de durumdan vazife çıkartarak, ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik ettiği’ suçlaması uydurup kanalı 6-12 Ağustos tarihleri arasında tamamen susturuyor. 

RTÜK’ün yetkisini aşarak yaptığı bu uygulama haksızdır, hukuksuzdur ve basın tarihimize kara bir leke olarak geçmiştir.  

RTÜK sadece TELE 1’i cezalandırmakla kalmamış, halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkını elinden almıştır. Asıl cezalandırılan televizyonunu açtığında siyah ekranla karşılaşan izleyicidir. 

RTÜK, Anayasal konumu olan ‘özerk ve tarafsız kamu tüzel kişiliği’ vasfını yitirmiş, ‘muhalif’ kanalların üzerinde  ‘iktidar sopası’ olmuştur.  

Yayın hizmetleri alanında iletişim ve ifade özgürlüğünü, farklı görüşleri ve çoğulculuğu güvence altına almak ve tekelleşmeyi önlemekle yükümlü olan RTÜK, bunun tam aksine hareket ederek ceza mahkemesi görevini üstlenmeye ve ifade özgürlüğünü katletmeye kalkışmıştır. 

Basın Konseyi olarak, televizyon tarihinde en ağır ceza verilen TELE 1’in yanında olduğumuzu bildiriyoruz.

Kapatma nedeninin bir daha incelenmesi gerektiğini hatırlatıyoruz.

Tüm televizyon kanallarına  çağrıda bulunuyoruz:

Bu kararın, dayatmanın hukuka, yasalara, Anayasal haklara aykırı olduğuna inanıyorsak, tüm kanalları TELE 1 İLE DAYANIŞMA GÖSTERMEYE davet ediyoruz.

Dayanışma, hukuki bir haktır.

Halkın haber alma ve bilgiye ulaşma hakkını savunuyoruz.

Demokrasi, ifade ve basın özgürlüğü için başta medya ve basın meslek kuruluşları olmak üzere, toplumun her kesiminin dayanışma içinde mücadele etmesi gerektiğine inanıyoruz.”

Özgün E. Bulut: "Bir çoğu kısa, ancak şiir gibi yaşadılar" Özgün E. Bulut: "Bir çoğu kısa, ancak şiir gibi yaşadılar"