Yrd.Doç.Dr. Kaptan, cumartesi günü yaptığı incelemede Zonguldak’ın Çaycuma İlçesi girişinde bulunan 970 metre uzunluğundaki Çaycuma Köprüsü 1951 yılında betonarme ayaklar üstüne betonarme malzeme ile yapıldığını söyledi. Yrd.Doç.Dr. Kaptan, yaptığı tespitlere ilişkin şöyle dedi:

"Köprü, Çaycuma İlçesi'nde, Bolu, Karabük ve Devrek'ten gelen sularla beslenen Filyos Çayı üzerinde bulunmaktadır. Köprünün toplam uzunluğu 255 metredir. Köprünün 110 metrelik bölümü çökmüş ve 15 kişi kaybolmuştur. Köprünün ayaklarında zamanla meydana gelen yıpranmalar, pas paylarının dökülmüş olması, açığa çıkan ve korozyona uğrayan demirler açıkça görülmektedir. Köprüden yaklaşık 50 kilometre yukarıda bulunan Karabük Hidroelektrik Santrali barajının su seviyesinin yükselmesiyle baraj kapakları açılarak su seviyesinin düşürülmeye çalışıldığı belirlenmiştir. Kapakların açıldığı dönemlerde debisi artan su ise köprü ayaklarını korumak için yapılan setleri söküp götürmüştür. Köprüde Karayolları tarafından kısmı bir onarım yapılmış olmasına rağmen köprüde onarım değil, güçlendirme yapılmış olması gerektiği çok açıktır. Çöken köprünün hala ayakta olan kısımlarında, bütün uyarılarımıza rağmen, insanların beklemesine, toplanmış olmasına izin verilmeye devam ettirilmiştir."

Aydın Üniversitesi Afet Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd.Doç.Dr. Kubilay Kaptan, köprünün çökme nedenlerini değerlendirdiği raporunda, Çaycuma Köprüsü'nün üstündeki yoğun ve ağır trafiğin yıllardan bu yana devam ettiğini, bunun köprü taşıyıcı sistemini oluşturan malzemelerin yorulmasına neden olduğunu vurguladı. Yrd.Doç.Dr. Kubilay Kaptan, şöyle devam etti:

"Kış aylarını takiben gelen sıcak havalar nedeniyle eriyen kar sularının ayakları daha da fazla aşındırmış olması çökmeyi tetiklemiştir. 61 yıldır kullanımda olan köprünün düzgün aralıklarla ve standartlara uygun bir şekilde bakımı yapılmadığından kullanım ömrü tamamlanmıştır. Konuyla ilgili olarak yapılan raporlar, haberlerler yetkililerce dikkate alınmamıştır. Yeni bir köprü yapılmış olmasına rağmen eski köprü kapatılmamış, onarıldığı söylenerek Karayolları tarafından hizmet sunmaya devam ettirilmiştir. Sonuçlar

Tarafım dahil insanlarımızın uzun süreden bu yana kullandığı köprü bütün uyarılara rağmen zamanından bakıma alınmamış, zamanında güçlendirilmemiş ve bütün bunlar yapılmadığı için de ömrünü tamamladığından kullanımdan kaldırılmamıştır. Bunun yerine büyük bir sorumsuzluk örneği sergilenerek Karayolları tarafından bakımı yapıldığı söylenerek hizmetine devam ettirilmiştir. Ölmekte olan bir hastaya son günlerinde makyaj yapar gibi davranan Karayolları Genel Müdürlüğü olaydan birinci dereceden suçludur. Bölgede benzeri köprüler bulunmaktadır ve acilen bunlarla ilgili tedbir alınması gerekmektedir. Karayolları ve ilgili kuruluşlar acil olarak ölüm yolu haline gelen Bolu – Zonguldak Yolu ve üstünde ki yapıların kullanımından dolayı oluşacak fazla ölümü önlemek için biran önce harekete geçmelidir."