AB tarafından hibe ile desteklenen, Türkiye, Yunanistan ve İtalya tarafından bir yıl sürdürülen 'Karun Barış ve İşbirliği Yolu' projesi düzenlenen kokteyl ile sonlandırıldı. Uşak’ta Atatürk Kültür Merkezi’ndeki kokteylde, İtalya ve Yunanistan’da binlerce kişiye ulaşan fotoğraflar sergilendi. Kokteyle Uşak Vali Yardımcısı Ferhat Kurtoğlu, Kültür ve Turizm İl Müdürü Şerif Arıtürk, Uşak Arkeoloji Müzesi Müdürü Sabiha Pazarcı, İtalya Prato Tekstil Müzesi Müdürü Filippo Guarini, Yunanistan Tragilos Müzesi Uzmanı Apostolina Tsaltampası ve davetliler katıldı.

Uşak Arkeoloji Müzesi Müdürü Sabiha Pazarcı, AB Türkiye İş Geliştirme Merkezi’nin  desteğiyle kendilerin tarafından hazırlanan 'Karun Barış ve İşbirliği Yolu' projesinin AB’den 116 bin 874 Euro hibe desteği kazandığını hatırlattı. İtalyan Prato Tekstil Müzesi ile Yunanistan’dan Tragilos Müzesi’nin proje ortakları olduğunu kaydeden Pazarcı, "Müzemizin kurumsal kapasitesini artırarak işlevselliğini geliştirmek, AB’deki uygulamaları öğrenerek ülkelerarası diyalogu ve uzun vadeli işbirliğini sağlamak için hazırlanan proje kapsamında Yunanistan ve İtalya’daki müzeler gezildi, fikir alışverişinde bulunuldu. Ayrıca proje ortağımız müzelerde Karun Hazineleri’nin fotoğraflarından oluşan sergiler açılarak dünyaca ünlü hazinemiz Avrupa’da yerli ve yabancı uzmanlar, vatandaşlar ve öğrencilere tanıtıldı. Proje kapsamında modern müzeciliği geliştirerek, ülkelerarası müzelerin işbirliği ve kültürlerin kaynaşması sağlandı" dedi.

KARUN KADAR ZENGİN

Halk arasında 'Karun kadar zengin' deyiminin kullanılmasına neden olan Karun Hazineleri, MÖ 560-546 yılları arasında Lidya ülkesini yöneten Krezüs (Karun) dönemine aittir. Hazineler, Uşak’ın 25 kilometre batısında ve İzmir Karayolu üzerinde bulunan Güre Beldesi yakınlarındaki tümülüslerden 1960'lı yıllarda çıkarılarak yurt dışına kaçırıldı. Karun Hazineleri 1993 yılında geri alınabildi. Bazı kaynaklarda Lidya Hazinesi veya Lidya Hazineleri olarak da anılır. Lidya döneminin en görkemli eserleri arasında yer alan bu hazine, 1965-1968 yılları arasında üç ayrı soygunla kaçırıldı. İlk soygun 1965 yılında Toptepe Tümülüsü’nde yapıldı. 5 kişilik grup, tünel kazarak mezar odasına ulaştı ve buldukları eserleri dönemin parasıyla 65 bin liraya sattı. Daha sonra, 1966'da İkiztepe Tümülüsü 11 kişi tarafından soyuldu ve oda içerisindeki 150 parça önce saklanıp daha sonra 160 bin liraya satıldı. Güre Beldesi’nde üçüncü soygun 1968 yılında Aktepe Tümülüsü’nde gerçekleşti. Bulunan resim ve kabartmalar 40 bin liraya satıldı. Hazinenin tamamı, New York’taki Metropoliten Müzesi’nde 1985 yılında bir sergide gazeteci Özgen Acar’ın görmesi ile bulundu. Dönemin Kültür Bakanlığı’nın uyarılması sonucu müzenin depolarında saklanan eserleri almak için 1987’de dava açıldı ve yaklaşık 40 milyon dolarlık masrafa yol açan hukuki süreçler sonunda eserler 1993 yılında Türkiye’ye geri getirildi.