PKK'nın gizli sivil yapılanması Kürdistan Topluluklar Birliği Türkiye Meclisi (KCK/TM) ana davasında tutuklu bulunan belediye başkanları için her Perşembe günü Diyarbakır'da merkez BDP'li Kayapınar İlçesi'nde yapılan 'Kara perşembe' eyleminin 120'incisi yapıldı. Kayapınar Belediye Başkan Vekili Mahmut Dağ ile belediye çalışanlarının katıldığı eylemde Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM-BEL- SEN) Diyarbakır Şube Başkanı Medeni Alpkaya, 2 Haziran Cumartesi günü partisinin il kongresine katılmak üzere Diyarbakır'a gelecek olan Başbkan Recep Tayyip Erdoğan'a hitaben yazdığı Kürtçe mektubu okudu.

Başbakan'ın Diyarbakır'a bu gelişinden memnun olmadıklarını belirten Alpkaya, "Sayın Başbakan Cumartesi günü Amed'te (Diyarbakır) olacaksınız. Maalesef Ankara'da dediklerinizden dolayı bu gelişinizden memnun değiliz. Sarf ettiğiniz sözler hakareti aşan sözlerdir. Bir çocuk sorsa faşizm nedir diye? Bizde deriz ki sayın Başbakan'ın yaptıklarıdır" dedi.

SAHTE GÖZYAŞI DÖKMEYİN

Konuşmasında çatışmalarda şehit olan askerlerin mektuplarını okuyan Başbakan Erdoğan'ı eleştiren Alpkaya, "Öldürülen askerlerin mektuplarını toplantılarda okumaktan vazgeçin. Öldürülen askerlerin mektuplarını okuduktan sonra sahte gözyaşları dökmeyin" dedi.

Başbakan Erdoğan'dan Meclisi Kürt meselesi gündemiyle toplamasını ve operasyonları durdurmasını isteyen Alpkaya, "İşe Anayasayla başlayın. Kürtlerin statüsünü tanıyın. Resmi dil olarak Türkçenin yanısıra Kürtçeyi de tanıyın. Kürt kimliği ve kültürünü tanıyım. Örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırın. Son olarak da cezaevlerindeki Kürt siyasetçilerini özgür bırakın. Çözüm reçetesi bu kadar kolaydır" diye konuştu.

Mektubun okunmasından sonra 5 dakikalık oturma eylemi de yapan belediye çalışanları daha sonra dağıldı.

AYSEL TUĞLUK: BAŞBAKAN SAVAŞ DİLİ KULLANIYOR

Diyarbakır'da bulunan Van Bağımsız Milletvekili ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, Başbakan Erdoğan'ın gelişi ile ilgili yazılı yaptığı açıklamada, Kürt sorununun esasen Kürt halkının statüsüz bırakılmasından kaynaklandığını iddia etti.

Başbakan'ın 2005 yılında Diyarbakır'da, "Kürt sorununu tanıyorum, Kürt sorunu benim sorunumdur" sözünü bölge insanının hatırladığını belirten Tuğluk, "Ancak başbakanın zamanla bu çizgiden, operasyon el çizgiye gelmiş, Türkiye'nin kalıcı barışı için silahını bırakıp gelen barış grupları bile ağır cezalar çarptırılmıştır. Başbakanın dili kamplaştıran, karşıtlaştıran savaş diline dönüşmüştür. Kürtleri kalleş hain diye tanımlayan bir başbakan bu ülke halklarını nasıl kucaklayabilir diye sormak gerek" dedi. Tuğluk, yeni anayasada Kürtlerin statü sorununun çözümlenmesi ve demokratik özerkliğin önünün açılmasını istedi.

Diyarbakır ve bölge halkının Başbakan'ı samimiyete davet ettiğini belirten Tuğluk, "Siz de kendinizden önceki iktidarların politikalarından zihniyetinden beslendiğiniz için çözüm getirmenizde mümkün değildir. Bu açıdan halkta ve kamuoyunda kentimize gelişiniz beklenti ve heyecan yaratmadığı gibi bir anlam da ifade etmemektedir" iddiasında bulundu.



RY-SS(GG/AAA)(FOTOGRAFLI)