Seydişehir merkezde oturan Ebru Erdoğan, 6 Temmuz 2009 yılında kayboldu. Baba 48 yaşındaki Mehmet Erdoğan, bir gün sonra kızının kayıp olduğuna dair polise başvuruda bulundu. Çalışma başlatan polis, Ebru Erdoğan'ın son görüştüğü kişilerle temasa geçti, cep telefonu kayıtlarını inceledi. İddiaya göre, kadın hastalığından dolayı sık sık hastaneye giden Erdoğan'ın, kayıp olduktan sonra hiçbir hastaneye gitmediği belirlendi. Çalışmalarda Ebru Erdoğan'ın, kamyonlarda muavinlik yapan Abdullah Orakçı ile ilişkisi olduğu saptandı. Bunun üzerine Orakçı'nın ifadesine başvuran polis, çelişkili ifadeler verdiğini saptadı. Polis takibe aldığı Abdullah Orakçı'yı 2011 yılı Mayıs ayında evinde gözaltına aldı.

Polisteki sorgusunda, Ebru Erdoğan ile bir süredir birlkte olduklarını ve kaçmaya karar verdiklerini belirten Abdullah Orakçı, ''Ebru'yu kaçırdıktan sonra Kesecik Köyü'ndeki babamın evine götürdüm. Ailem karşı geldi, rıza göstermedi. Ben de Ebru'yu evine geri götürdüğüm sırada Beyşehir Yolu üzerinde tartıştık. Ayrılmak istemedi. Bana küfür etti. Ben de otomobil içinde yumruk attıktan sonra, sürükleyip yolun kenarındaki dere kenarına götürdüm. Orada başını suya sokup boğdum'' dedi. Sevgilisinin elmayı çok sevdiğini ifade eden Orakçı, ''Ebru elmayı çok seviyordu. O yüzden cesedini köyümüzdeki elma bahçesine götürüp, iki elma ağaçı arasına gömdüm'' dedi.

Erdoğan'ın cesedi polis tarafından gömüldüğü yerden çıkartıldı. Abdullah Orakçı ise çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklandı.

CEZA, TAHRİK NEDENİYLE İNDİRİLDİ

Seydişehir Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'kasten adam öldürme' suçundan ömür boyu hapis cezası ile yargılanan Abdullah Orakçı, son kez hakim karşısına çıktı. Mahkeme heyeti Orakçı'ya önce ömür boyu hapis cezası verdi. Sanığın suçu tahrik altında işlediğine kanaat getiren mahkeme heyeti, mahkemedeki iyi halini de göz önüne alarak cezayı 15 yıla indirdi.



AS(İA/CK)