Polis şefleri hakkında dava açılmasına neden olan operasyon, Emniyet Genel Müdürlüğü'ne gelen bir ihbar mektubuyla başladı. İhbarcı mektubunda Gülcü ile Uzunkaya'nın isimlerini kullanan İrfan Erbarıştıran'ın kendilerini dolandırdığını öne sürdü. İhbarla ilgili müfettiş incelemesinin ardından dosya İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Bunun ardından, İzmir Emniyeti Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 2009 Aralık ayında düzenlenen operasyonda 5 kişiyi gözaltına aldı, Celal Uzunkaya ve Mustafa Gülcü'nün de ifadelerine başvurdu. Adliyeye sevk edilen zanlılardan 4'ü serbest bırakılırken, grubun elebaşısı olduğu iddia edilen İrfan Erbarıştıran'ın da aralarında bulunduğu 3 kişi tutuklandı. Serbest bırakılan Uzunkaya ve Gülcü, kısa süre sonra başka bir göreve atanmak üzere görevlerinden alındı.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Uzunkaya ve Gülcü'nün 'suç örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etme' suçundan Türk Ceza Kanunu'nun 220/7, 220/2-4 maddeleri gereğince, 'soruşturmanın gizliliğini ihlal etme' suçundan da Türk Ceza Kanunu'nun 285/1. maddesi kapsamında 6'şar yıl hapisle cezalandırılması istendi.

İSTENEN CEZALAR

Zanlılardan İrfan Erbarıştıran'ın 1 kez 'suç işlemek amacıyla örgütü kurma ve yönetme' suçundan, 5 kez de 'dolandırıcılık' ve 'var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanarak tehdit etme' suçundan olmak üzere toplam 56 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Örgüt üyesi olduğu öne sürülen zanlılardan Cem Gülbayoğlu ve Tahir Saraç'ın, bu suçun yanı sıra 4'er kez dolandırıcılık, 4'er kez de tehdit suçundan 43'er yıl, Fuat Çiriş ve Ergün Arar'ın ise 1'er kez dolandırıcılık ve 1'er kez de tehdit suçundan toplam 13'er yıl hapisle cezalandırılması istendi. Tutuklu sanıklar yargılama başladıktan sonra tahliye edildi.

İzmir 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki görülen davanın son duruşmasına, tutuksuz sanıklar Celal Uzunkaya, Mustafa Gülcü ve Tahir Saraç ile tarafların avukatları katıldı. Duruşmada, sanık Celal Uzunkaya'nın damadının dolandırılması olayına ilişkin tanıklar dinlendi. Eski Gençlik ve Spor İzmir İl Müdürü Sabri Sadıklar ifadesinde, dava kapsamında yargılanan sanıklardan sadece Celal Uzunkaya'yı tanıdığını belirterek, yaklaşık 2.5 yıl kadar önce Uzunkaya'nın hasta olan teyzesini ziyaret için İzmir'e geldiğini, bir gün sonra bir alışveriş merkezindeki kafeye gittiklerini belirtti. Uzunkaya'nın tanımadığı şişman birisiyle 15-20 dakika görüştüğünü anlattı. Ayrı bir bölümde oldukları için Uzunkaya ve bu kişinin ne konuştuklarını bilmediğini aktaran Sadıklar, şunları söyledi:

"Sonra buradan ayrılırken kafenin sahibi olan kişinin eşi olduğunu öğrendiğim kadın bana dönüp, Gençlik ve Spor İl Müdürü olmamdan ötürü `Her zaman misafirlerinizle gelebilirsiniz' diyerek telefon numarasını verdi. Bu olaydan çok sonra, konuşulan mevzunun Uzunkaya'nın damadının 60 bin euro dolandırılmasıyla ilgili olduğunu öğrendim. Konuyu, soruşturma açıldığında adliyeye çağrıldığımda öğrendim" dedi.

Sanıklardan Gülcü ve Uzunkaya'nın avukatı da, müvekkillerinin davanın uzamasından dolayı son derece mağdur olduklarını belirterek, "Görevlerine dönebilmeleri için adaletin tecellisini bekliyoruz" dedi.

Mahkeme heyeti, dosyanın son iddialarını sunması için savcılık makamına gönderilmesine karar vererek, duruşmayı karar için mayıs ayına erteledi.