Türkiye’de Avrupa Birliği Bilgi Merkezi Ağı’nın Desteklenmesi Projesi kapsamında, AB Türkiye Delegasyonu Siyasi İşler Birinci Müsteşarı Michael Miller, Kars’ta resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Miller, "2012 yılı çerçevesinde AB, katılım şartlarını yerine getirebilmek amacıyla Türkiye'ye 850 milyon Euro'luk bir destek sağlamaya hazırlanıyor. Dolayısıyla resmi alanda yaşanılan zorlukları bir kenara bırakırsak geri planda ekonomik entegrasyon bakımından olsun insanların karşılıklı temasları olsun, oldukça pozitif bir resim olduğunu söyleyebiliriz" dedi.

AB'DE 'İSLAM FOBİSİ' VAR

AB’nin Hristiyan Kulübü olduğu şeklindeki kanıyı bertaraf ettiklerini belirten Miller, “Dinlerimiz farklı. Evet farklı yönlerimiz var ama ayni birlik içerisindeyiz. Avrupa Birliği, önemli olanın çeşitliliği kutsamak ve kutlamak olduğunu düşünmektedir. Zaten bugünkü dünya şartlarına baktığımızda, bu mevcut şartların hiçbir şekilde bireysel davranan ülkelere yani her şeyi tek başına yapabileceğine inanan ülkelerin gözünün yaşına bakacak şartlar olmadığını düşünüyorum. Öte yandan bu İslam korkusu, İslam fobisi denilen şey evet Avrupa Birliği’nde var. Bu bütün ülkelerde daha ekstrem, daha radikal görüşler olabilir. Önemli olan bu farklılıklara ve çeşitliliğe saygı gösterebilmek, bunu kabul etmektir" diye konuştu.

"TERÖRİZME DESTEK VEREN BİR AB ÜLKESİ YOKTUR VE OLAMAZ"

Terörizmden Türkiye'nin 30 yıldan beri çok çektiğini anımsatan Miller, terörizm konusunda Türkiye ile aynı tarafta olduklarını ve destek verdiklerini bildirdi. PKK’nın terörist listesinde olduğunu vurgulayan Miller, "Yasal olarak hiçbir şekilde terörizme destek verecek ya da verebilen bir Avrupa Birliği üyesi yoktur, olamaz. Fakat terörle mücadelede iş birliğine gelince Türkiye ile Avrupa Birliği mevzuat ve uygulamalarına baktığımızda uygulamaları birbiriyle örtüşmediği, uymadığı bu aslında ele almamız gereken bir konudur. Türkiye'de terörist suçlardan aranan insanların Avrupa Birliği'nde elini kolunu sallayarak sokaklar da dolaşması bizim de menfaatimiz değil" dedi.

"10 YILDA ÖNEMLİ AŞAMALAR KAYDEDİLDİ"

Kıbrıs sorunu olduğunu, ve bu sorunun katılım müzakere sürecinde ilerleme kaydedilmesine engel oluşturduğuna işaret eden Siyasi İşler Birinci Müsteşarı Michael Miller, Türkiye’nin özellikle son 10 yılda önemli değişiklikleri gerçekleştirdiğini belirterek şöyle konuştu:

“Reform süreci daha önce başladı ama son 10 yıl içersinde Türkiye çok önemli değişikler başardı. 2005-2006 yılları arasında Türkiye ve Avrupa Birliği arasında ilişkiler bakımından önemli aşamalar kaydedildi. Bunda tabi Türkiye’nin istikrarlı olması, siyasi açıdan ekonomik açıdan bunlar önemli unsurlar. Öte yandan baktığımızda Avrupa Birliği’ne üye ülkelerde yaşlanan bir nüfus olduğunu görüyoruz. Türkiye’de böyle bir sorun yok gayet genç dinamik bir nüfus var. Öte yandan Türkiye’nin büyüklüğü, böyle büyük bir ülke üye olabileceği ve üyelikle beraber bir takım sorunlar yaşanabileceği ama aynı zamanda önemli faydalar getirebileceğini bütün bunları bizim anlatabilmemiz ve ikna edebilmemiz lazım, Avrupa Birliği’ne üye ülkelere. 1980 yıllarındaki Türkiye için bunları açıklamak zor olabilirdi ama bugünkü Türkiye için bunları yapabiliriz ki biz bugüne bakıyoruz. Örneğin 1984 yılındaki Diyarbakır mı yoksa son zamanda Marmaris’te Antalya’da yapılan tatili mi hatırlarlar insanlar. Avrupa Birliği Bakanlığı bu konuda çok aktif çalışıyor ve Avrupa Birliği kurumları da aktif çalışıyor zaten. Sonuç olarak bu müzakere kararını oy birliğiyle alanlar Avrupa Birliği kurumlarıdır."