Özel Yetkili Adana 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 21'i tutuklu 73 sanığın yargılandığı çete davasının dün başlayan 3'üncü duruşmasına bugün de devam edildi. Duruşmaya tutuklu sanıklar Mustafa Tuncel, Hacı Tepe, Ahmet Atma, Orhan Alagöz, Orhan Yiğit, Süleyman Tulpar, Mehmet Salih Tulpar, Yusuf Erbey, Muhammet Şu, Murat Şu, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Kenan Gündoğdu, Ekmek Fabrikaları Müdürü Şevki Özveren, Büyükşehir Belediyesi'nde sağlık teknisyeni olarak çalışan Tamer Barış Terkeşli, Yüreğir Belediyesi Meclis Üyesi Muhammed Yalçın ile Taner Özcandan, Emin Ekmekçi, Hakan Bilmez, Ayhan Uykulu, Hamdi Soydan, İbrahim Aksoy ve Salih Zor katıldı.

Duruşma salonuna, dün olduğu gibi yine tutuksuz sanıklar ve müştekiler, salon darlığı ve tutuklu sanık sayısının fazlalığı nedeniyle alınmadı. Salonda, yalnızca tutuklu sanıklar ve sanık avukatları yer aldı. Dünkü duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanıklar, Yüreğir Belediyesi Meclis Üyesi Muhammed Yalçın, Büyükşehir Belediyesi Ekmek Fabrikaları Müdürü Şevki Özveren, Emin Ekmekçi, Salih Zor, İbrahim Aksoy, Hamdi Soydan, Kenan Gündoğdu, Taner Özcandan ve Hakan Bilmez'in ardından bugün de Ayhan Uykulu, Ahmet Atma ve Orhan Alagöz ile Belediye Meclisi 1'inci Başkan Vekili Mustafa Tuncel savunmalarını yaptı.

TUNCEL'DEN ÇARPICI SAVUNMA

Çete, rüşvet, tehdide azmettirme, ihaleye fesat, dolmuş ve otobüsçülerden zorla Adana Demirspor'a bağış adı altında para toplanması suçlamasıyla yargılanan Mustafa Tuncel, yargılanmaktan değil yöneltilen suçlamalardan hicap duyduğunu söyledi. Yöneltilen suçlamaların aklını ve vicdanını zorladığını anlatan Tuncel, şöyle dedi:

"Ben neden buradayım? Neden yargılandığımı biliyorum. Ama bunu anlatmanın bir yararı yok. Keşke 63 yaşından sonra idamla yargılansaydım. Ben 44 yıl politikayla uğraştım. Bu şehirde benden daha eski politikayla uğraşan yok. Buna Aytaç Durak da dahil. ANAP, MHP ve AK Parti'den 5 dönem üst üste meclis üyeliği yaptım. Liste başından seçildim. Kolluk kuvvetlerine 'Seçime kadar Mustafa Tuncel'i içeride tutun' dediler. Bunu söyleyeni de biliyorum. Önce bana da geldi. Her insanın hayatının bir döneminde suç işlediğini, istediklerini yapmam halinde başıma bir şey gelmeyeceğini söyledi. Ben de ona ideolojik nedenlerle 1980 öncesinde suç sayılan işler yapmış olabileceğimi ama o tarihten sonra suç sayılacak bir şey yapmadığımı anlattım. Benim ufak tefek kusurlarım var. Adanalı olmak bile kusurdur. Sıcak ve nem insanın sinirlerini geriyor. Sinirli oluyoruz. Çete reisliğiyle suçlanıyorum. Ben yalnız kurdum. Bileğim de güçlü. Bugüne kadar tırnaklarımla mücadele ederek geldim. Benim çeteyle bir işim olmaz. Aytaç Durak'ı da çete reisi olmakla suçluyorlar. O korkusundan çetenin yanından bile geçemez. Adamı çete reisi ettiler. Bu bir kurgu. Bu davada ne kadar çok adam olursa, dosya ne kadar şişerse o kadar uzar, tutukluluk uzar. Benim 26 yıldır taşıma ruhsatlı silahım var. Çete reisi isem neden silah veriyorlar? Bir ay sonra 64 yaşına gireceğim. 15 aydır paşa paşa yatıyorum. Kimseden şikayetim yok ama yöneltilen suçlamaları kabul etmiyorum."

Tuncel, savunmasının sonunda suçsuz olduğunu yineleyip, tahliyesini ve beraatını istedi.