Geçen yıl mayıs ve kasım aylarında polisin gerçekleştirdiği operasyonlarla ilgili, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun aralarında bulunduğu 2’si aranan, 2’si başka suçtan tutuklu olmak üzere toplam, 23’ü tutuklu 130 sanığın yargılandığı davanın üçüncü günkü duruşması, bugün saat 09.30'da İzmir Özel Yetkili 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Duruşmaya tüm tutuklu sanıklar ile aralarında Başkan Kocaoğlu’nun da bulunduğu bazı tutuksuz sanıklar, avukatlar ve sanık yakınları katıldı.

TAHTA SANDALYEYE MİNDER

Duruşma salonunda, tutuklular ile yakınları bir süre özlem giderdi. Bazı tutuklu yakınlarının tahta sandalyelere önlem olarak yanlarında getirdikleri minderlerin üzerine oturdukları görüldü. Duruşma salonunun içinde uçan güvercinler de dikkat çekti. Duruşma başlamadan önce tutuklu sanık Hilmi Özen ile avukatlığını yapan kızı Ayşe Özen baş başa konuşup özlem giderdi.

ŞİRKETLERİN NAKİT İHTİYACINI AYARLARIZ

Duruşmanın başlangıcında tutuksuz sanıklardan Ferda Eser’in avukatı Birol Keskin, müvekkilinin bu davada, Pervin Şenel Genç’in ifadeleri nedeniyle iki kez yargılandığını, günah keçisi olduğunu dile getirdi. Avukatın sorusu üzerine dinlenen Genç, “Dün detaylı açıklamalar yaptım. Ters olan beyanlarımı kabul etmiyorum” dedi. Genç, dünkü savunmasına ek olarak, “Belediye tüzel kişiliğine bağlı olan şirketlerin, sermayelerini, ne zaman alacakları, ne ödeyeceği konusunda görüş alışverişinde bulunuruz. Nakit ihtiyaçları, sermaye artışlarını aktarılacak paraları konuşuruz. Nakit ihtiyaçlarını ayarlarız ama şunu öde bunu öde diye iç işlerine karışmayız, sadece nakit akışlarını ayarlarız” dedi.

TELEFON ÇÖZÜMLERİ TAM DEĞİL

Hakim tarafından Katlı Otopark ihalesiyle ilgili Hilmi Özen’le yaptığı telefon konuşması sorulan Genç, “İptal yetkisi bizde değil. Benim konuştuğum kişilerde de değil. Bu konuşmalar başından sonuna aynı cümleler değil, eklemeler var. Tamamının çözümünün yapıldığına inanmıyorum. Bir şey diyemiyorum. Ayrıca imzalarken hata yaptığımı dün açıklamıştım. Burada Sayıştay’ın kararı gerçekleşmeden gönderilmesini kastettim. Benim iptal yetkim yoktur” dedi.

Bu sırada Başkan Kocaoğlu’nun avukatı Ercan Demir, “Ortam dinlemesine ait kayıtlı delillerin sağlam olmadığını gördük. Tutanaklara da doğru aktarıldığını düşünmüyoruz. Sağlıklı olmadığını beyan ediyoruz” diye konuştu.

DURUŞMA GÜNÜNÜN YETMEMESİ ENDİŞESİ

Bazı sanık avukatlarının istekleri üzerine mahkeme hakimi Cahit Kargı, duruşma gününün yetmemesi endişesiyle ilgili, “Keşke başka dava olmasa da otursak, şunu izlesek bunu konuşsak. Dokuz gün kimseye duruşma günü verilmedi. Kimsenin sanıkları bayıltmaya hakkı yok, sağlıklı savunma yapmalılar. Bu nedenle bu kadar gün verildi. Belgeleri önce keşke avukatlar görse düzeltilebilse, bununla ilgili yargılama düzenlemesi geliyor zaten” dedi.

Sanık Genç’e ayrıca, 28.01.2011 günü saat 20.16’da, Serpil Keskin’le yaptığı iddia edilen ancak gerçekleşmeyen Kordon Kıyı ihalesine yönelik telefon konuşması soruldu. Genç, “Serpil Keskin, bu işte sorumluyken ben sadece görüşünü almak için sormuştum” dedi.

DEDİKODU, SÖYLENTİDİR

Üye hakim Serdar Güneş, Genç’e, organizatör Hakan Say’la ilgili yaptığı ve 300 bin liranın aktarıldığının geçtiği telefon görüşmesini sordu. Pervin Şenel Genç, “Konu, belediyenin hesaplarından kültür müdürlüğüne organizasyon için 1 milyon TL’den 1 milyon 300 bin liraya ödenek aktarılması iddiasıdır. Organizatörler birbirine düşünce, birbirlerine çamur atmaya başladılar. Konu bu. Hepsinin ağzında bu var. Kimseye nakit para aktarımı olmamıştır. Nakit para aktarımı olsa hesaplarda görürsünüz. Kendi aralarında dolaşan bir laftır. Dedikodu, söylentidir” yanıtını verdi.

Söz alan avukat Ercan Demir, hem iddianame dışında hem de varsayımlarla ilgili sanıklara soru sorulmamasını istedi.

Yine, Hakan Say’ın Serpil Keskin’le ilgili telefon görüşmesine yönelik savunması sorulan Genç, “Say, kendisinin beyanlarında alacağı olduğunu iddia ediyordu. Özel bir konu değildir. Sorun da, belediyeden alacağı olduğunu iddia ediyordu. Bu konu üzerine yapılan konuşmalardır. Sürekli para talebindeydi. Adnan Saygun Merkezi’ndeki o ihalenin iptal edilmeden önce yaptığımız konuşmalardır” dedi.

BEN SENİ TANIYORMUYUM EVLADIM

Aynı konuyla ilgili Başkan Aziz Kocaoğlu ise, “Hakan Say’ı tanımıyorum, Verdiğim savunmada sadece 'uzun saçlı biri yanıma geldi' dedim. Geldiğimden beri bakıyorum göremiyorum. Bu organizatörlerden hiçbiri tanımıyorum” dedi.

Hakimin talebiyle ayağa kalkan Hakan Say’a bakan Kocaoğlu, “Ben seni tanıyormuyum evladım. Hiç görüştük mü?” dedi. Say ise “Hayır görüşmedik” yanıtını verdi.

"OTEL ODALARINDA GÖRÜŞME YAPMADIM"

Aziz Kocaoğlu devamında, “Otel odalarında hiçbir görüşme yapmadım. Bir ünlü mimara tasarım yaptırmak üzere çalışma yaptık. Ben mimarla görüştüm. Gizlisi saklısı yok bu işin ve geldik başta Genç olmak üzere ihale mevzuatını bilen tüm birimlerin yöneticileriyle birlikte görüştük. Kordon Kıyı Sahil düzenlemesiyle ilgili. Daire Başkanı olarak imzaladım ama Serpil Keskin'i tanımıyordum. Emre Arolat isimli mimara bunu yaptırabilir miyiz diye yöntem aradık. Tasarım teraziye gelecek bir iş değildir. Özel yetenek isteyen bir iştir. Bunu konuştuk. 4734 sayılı yasa ile yapılamayacağına kanaat getirdik ve bu işten vazgeçtik” dedi.

BİRLİK KURMAK İSTİYORUM

Genel Sekreter Pervin Şenel Genç’e daha sonra Halil İbrahim Güneş ile yaptığı telefon konuşmaları soruldu. Genç, “Telefon konuşmalarının ne hale geldiğini biliyorum. Telefonlar dinlendiği için ve izlendiğimi bildiğimden daha rahat izlesinler diye odama çağırdım Güneş’i. Zaten izlemeler de yapılmış. Her şey daha açık ortaya çıkıyor” dedi. Paravan şirket kurup kurmadıkları sorusuna ise Genç, “Paravan şirket kurmadım. Cezaevinden çıktıktan sonra namuslular ve işini bilmeyenler olarak bir birlik kurmak istiyorum” dedi.