Asıl mesleği Fransızca öğretmenliği olan Muzaffer Otlu, 7.5 yıl yaptığı mesleğini bırakarak 1986 yılında turizmciliğe başladı. 26 yıllık turizmci Otlu, Antik Patara Köyü'nde işlettiği 60 yataklı 'Wiewpoint Hotel'i tam bir müzeye dönüştürdü. Yurt dışında katıldığı fuarlar sırasında kaldığı butik otellerde gördüklerinden esinlenerek yola çıkan Otlu, belde ve köylerden topladığı yaklaşık 300 civarında tarihi ve otantik eşyayı otel içi ve dışında sergilemeye başladı.

Müze otelin giriş yolunda konukları, Antalya'nın Elmalı İlçesi'nden getirilerek restore ettirilen 77 yıllık at arabası karşılıyor. Hemen yanında yer alan Myra taşından yaptırılan 'Likya Lahiti' tatilcileri geçmişe götürüyor.

Otelin ön bahçesinde ise 1947 yılında Amerika'dan Türkiye'ye getirilen bir traktör sergileniyor. Bahçede ayrıca, 19'uncu yüzyıldan kalma değirmen taşları, zeytin yağı sıkma aletleri, pekmez sıkma ve kaynatma kazanları, Türk çiftçisinin geçmişte kullandığı tüm tarım aletleri yer alıyor. Arka bahçede ise pekmez ve su küpleri, demirci aletleri, kuyudan su çeken çıkrık ve su kuyusu, eski mutfak aletleri sergileniyor.

Otelin içi de dışı gibi tam bir müze görünümünde. Eski silahlar, gramofon, Türkiye’de kullanılan ilk radyolar, örgü giysiler bulunan otelin duvarlarını ise el işlemesi eski halılar süslüyor. Oteldeki beşik, eski su takımı ve benzer onlarca eski eşya, özellikle İngiliz ve Alman turistlerin ilgisini çekiyor.

TURİSTLER ÇOK BEĞENİYOR

Otelde tatil yapan İrlandalı Stefani Artur, "Arkadaşlarımın tavsiyesi üzerine bu otele geldim. Otele değil, sanki bir müzeye gelmiş gibiyim. Harika eşyalar. Geçmişi geleceğe taşıyor" dedi. İngiliz Kyle Cohenlock ise "Sağıma dönüyorum, soluma dönüyorum her yerde geçmişin izlerini taşıyan eşyalar var. Böyle eşyaları ilk kez görüyorum. Tam bir müze otel. İnsanları buraya çağırıyorum. Gelin bu kültürü görün" diye konuştu. İngiliz Elizabeth Southin de "Tatil demek sadece havuz kenarında dinlenmek, bir şeyler içmek değil. İnsanları tanımak, onların kültürüyle iç içe yaşamak. İşte size geçmişin izlerini taşıyan eşyalar. Bu kültürü tanımak tatilin bir parçası" dedi.

Otelin sahibi Muzaffer Otlu ise "Geçmişte kullandığımız gerek tarım, gerek kültür aletlerinin hepsini bir araya topladım. Oteli adeta bir müze haline getirdim. Yerli ve yabancı misafirlerimiz çok seviyor ve hoşlarına gidiyor. Turizm sadece deniz, kum, güneş değil. Bu tür şeyleri de onlara göstermek, aktarmak ve gelecek nesillere taşımak bizlerin görevi olmalı. Yıllardır eski eşyaları toplayarak sergiliyorum" diye konuştu.