Olay, 14 Ekim 2011'de Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, İlhan Yüksel ateşi yükselen oğlu Ayaz Metin Yüksel'i Acil Servis'e götürdü. Ona, kayınbiladeri Ömer Argındoğan da eşlik etti. Hasta çocuk, Acil Servis'teki ilk müdahalenin ardından Çocuk Servisi'nde gözlem altına alındı. Burada görevli Dr. Perihan Yasemen Canöz, çocuğu muayene ettiği sırada çocuğun dayısı Ömer Argındoğan, hastaya ait tahlil raporlarını doktorun önüne fırlatarak bakmasını istedi. Bunun üzerine Dr. Canöz, hastanenin güvenlik görevlilerinden hastanın başında sadece annesinin kalmasını, diğer yakınlarının dışarı çıkartılmasını söyledi.

Dışarı çıkmak istemeyen Ömer Argındoğan, pantolonunda sakladığı 89.5 santimetre uzunluğundaki döner bıçağını çıkartarak, "Beni dışarı çıkaramazsın. Bu çocuğa bir şey olursa, sizi öldürürüm. Buradan çıkamazsınız" diyerek tehdit etti.

Diğer şüpheli İlhan Yüksel de güvenlik görevlisi Barış Ocak'ın karnına bıçak dayayarak "Seni keserim. Delik deşik ederim, öldürürüm" dedikten sonra, diğer güvenlik görevlisi Mehmet Gönen'in boğazına bıçak dayayarak "Sizi kesmek mi lazım?" diyerek tehdit etti.

İhbar üzerine servise gelerek ellerindeki bıçakları bırakmasını söyleyen polis memurlarına da sanıklardan Ömer Argındoğan küfredip "Sizi öldürürüm" diyerek elindeki bıçağı bırakmadı. İlhan Yüksel de "Ben askerim. Siz kim oluyorsunuz? Bana dokunamazsınız" diye bağırdı.

Polis ekipleri tarafından zor kullanılarak gözaltına alınan şüpheliler, götürülürken de hastanenin 70 lira değerindeki kapı camını da kırdı. Emniyet Müdürlüğü'ndeki sorgularında suçlamaları kabul etmeyen 2 şüpheliler, ifadelerinin ardından çıkarıldıkları nöbetçi mahkemede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Konuyla ilgili Adana 14'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Sanıklar Ömer Argındoğan ile İlhan Yüksel hakkında, hakaret suçundan 2'şer yıl, tehdit suçundan 5'er yıl, görevi yaptırmamak için direnme suçundan 4'er yıl, kamu malına zarar verme suçundan da 6'şar yıla kadar olmak üzere toplam 17'şer yıla kadar hapis cezası istendi.

ÖZÜR DİLEDİ

Davanın ilk duruşmasına halen asker olan sanık İlhan Yüksel katılmadı. Duruşma salonunda Dr. Perihan Yasemen Canöz'den özür dileyen sanık Ömer Argındoğan, "Biz olaydan önce eniştem ile alkol alıyordum. Ablam arayarak yeğenimin hasta olduğunu ve hastaneye götürdüğünü söyledi. Biz de hastaneye gittik. Alkolün etkisiyle tartışma ve bu tartışma esnasında da küfretmiş olabilirim. Bundan dolayı kendisinden özür diliyorum. Bıçağı da hasmım olduğu için üzerimde taşıyordum" dedi.

DOKTOR ODASINA GİZLENDİK

Sanıklardan şikayetçi olduğunu belirten Dr. Perihan Yasemen Canöz, "Ben hastayı muayene ederken sanıklardan biri elindeki tahlilleri önüme doğru fırlatarak 'Bunlardan anlamıyor musunuz?' dedi. Ben de hastanın yanında annesi ve babasının dışında kimse kalmaması yönünde güvenlikçilere talimat verdim. Bunun üzerine saldırıya geçtiler. Diğer doktor hanımla birlikte doktor odasına geçerek kapıyı üzerimize kilitledik" dedi.

TUTUKLANDI

Mahkeme hakimi, sanık Ömer Argındoğan hakkındaki suçlamaların vasıf ve mahiyetine, aleyhindeki delil durumuna ve istenen ceza miktarına istinaden tutuklanmasına karar vererek duruşmayı erteledi.

Dr. Perihan Yasemen Canöz'e yapılan saldırı meslektaşları tarafında protesto edilmişti.