Mardin'deki bazı kuruluşların da destek verdiği ve bir otelde yapılan sempozyumda 4 ayrı dilde sunum yapıldı. Hrant Dink Vakfı Başkanı Rakel Dink yaptığı konuşmada, bu coğrafyanın geçmişine ve tarihine tanıklık etmeye geldiklerini söyledi. Dink konuşmasında daha önce Mardin’e geldiğini hatırlatarak, "Temmuz ayında Roboski’ye giderken bir akşam Mardin’de misafir olduk. Buraları tanımaya çıktık. Ermeni kilisesini bulmaya çalıştık. Bir esnafın bize söyledikleri pek çok şeyi anlatıyordu. 'Siz atıl mahalledeki kiliseyi mi arıyorsunuz' Bu topraklarda pek çok dil ve kültür atıllaştı. Atıllaşınca sevgi ve bereket de beraberinde gitti. Buralardaki yaşam sessizleşti. Burada bir araya gelenler ölüm sessizliğini bozmaya çabalıyor" dedi.

Geçmişin izlerini sürmenin yüzleşme fırsatını yakaladığını ve ruhsal iyileşmeyi kolaylaştırdığını dikkat çeken Dink, "Bizler bu coğrafyanın geçmişini konuşmak ve tarihe tanıklık etmeye geldik. Hakikati bulmak ve yüzleşmek için. Şimdilerde ülkemizde demokrasi var diyorlar. Ancak demokrasiden bahsedebilmek için bir ülkede vatandaşların özgür yaşam güvencesi içinde ve uygulamada da adalet olması gerek. Bu gün bu ülkede hiç kimse adalet olduğunu söyleyemez. Hiç kimse yaşam hakkına saygıdan bahsedemez. ve hiç kimse demokrasi var diyemez" diye konuştu.

Sempozyuma katılan avukatlardan Özlem Mungan, sempozyumun hem Mardin’de yapılıyor olmasını, hem de özgürlükler uğruna hayatını kaybeden Hrand Dink vakfı tarafından organize edilmesini önemsediğini belirterek bu etkinliklerle kendi farklı dinler, farklı ırklar arasındaki mesafelerin ortadan kalkmasını umut ettiklerini söyledi.

Sempozyumun Mardin ayağını oluşturan Mardin Sinema Derneği Başkanı Mehmet Hadi Baran da, bu sempozyumun Mardin’de düzenleniyor olmasının kendileri açısından bir avantaj olduğunu belirterek, "Sempozyum, Anadolu’nun çok çeşitli din, dil ve kültürünü barındıran bölgelerinden olan Mardin ve çevresindeki illerde yaşanan toplumsal ve ekonomik değişimlerin ayrıntılı ele alınması ve bu konuda yapılan yeni çalışmaların akademik dünyaya duyurulmasını amaçlıyor. Bu anlamda bu etkinliği çok önemsiyoruz" diye konuştu.

Açılış konuşmaların ardından David Gaunt 'Çatılarda Görünen' konulu açılış sunumunu yaptı. Suavi Aydın başkanlığında gerçekleştirilen "Mardin ve Çevresinin Genel Görünümü" başlıklı bu oturumuda Cafer Sarıkaya, "1873 Viyana Evrensel Sergisi’nde Mardin ve Çevresinin Toplumsal ve Ekonomik Tarihine Bakmak", Füsün Alioğlu, "Mardin’in Geleneksel Kent Dokusu", Osman Köker " 20.Yüzyıl Başı Mardin Sancağında Kültürel Çeşitlilik" konsunda konuştu. "Bölgenin Etnik Çeşitliliği" başlıklı ikinci oturum ise Rober Koptaş başkanlığında gerçekleşti. Ramazan Turgut, Kürtlerin arasında asimile olma yolundaki Dom-Kayıp kavmin kimliksiz yaşamlarını belgesel eşliğinde sunarken, bilimsel çalışmaların yetersiz olduğunu dile getiren Mehmet Ali Aslan, Turabdin tarihinin gizemi ile Mıhallemiler’e ışık tutmaya çalıştı. Londra Gomidas Enstitü Başkanı Ara Sarafian ise bölge nüfus çalışmalarında Ermeni kaynaklarındaki verileri gündeme getirdi.