"Çok tartışılarak çıktı. Çok iddialar söz konusu. Yasa çıktıktan sonra, hukukçularıma bu yasayı titizlikle incelemelerini söyledim. Bu yasa çok tartışılan bir yasa. Ben bunun anayasa ile ilgisine bakmak zorundayım. Herhangi bir aykırılığı var mı yok mu? Bunu titizlikle inceleyeceğiz dedim. Diğer tarafı da siyaset tarafını ilgilendiren. Çünkü lehinde ve aleyhinde konuşuluyor. Neticede buna karar verecek, günü geldiğinde millettir. Bu noktada da bizim hukukçularımız gayet titizlikle inceledirler ve sonunda şunu gördüler ki; '2004 yılında mahalli idarelerle ilgili çıkan yasa o zaman yine Anayasa Mahkemesi'ne götürülmüş. Ve aynı bugünküne benzer iddialarla Anayasa Mahkemesi'ne götürülmüş. Anayasa Mahkemesi 2007 yılında bu iddiaları geçerli görmemiş. O günkü heyet 367 kararını alan Anayasa Mahkemesi'ndeki heyettir. Bunda sonra da yine Anayasa Mahkemesi'ne çıkan yine mahalli idarelerle ilgili bazı kanunlar var. Onlar da Anayasa Mahkemesi'ne götürülmüş. Kocaeli, İzmir Büyükşehir ile ilgili. Onlarda yine Anayasa Mahkemesi tarafından bu tip iddialarla ilgili kanunlar. Hepsi Anayasa'ya aykırı değil diye geri gönderilmiş. Dolayısıyla orada tasvip görmemiş bu iddialar. Bunun üzerine bende bu yasayı yayımladım. İşin siyasi tarafı tabiki de tartışılır. Bu konuda lehte ve aleyhte tartışmalar olacak. Onları siyaset tarafına bıraktım. Ben anayasa ile ilgili kısımlarını dikkatli ve titzlikle incelettim. Anayasa Mahkemesi'nin benzer kararları içerisinde bunu yayımladım."

TÜRK MÜTEAHİTLERİN LİBYA'DA Kİ ZARARLARI

Bir gazetecinin, "Türk müteahitlerinin alacak sorunu ve zararların tazmini konusunda Libya Hükümeti'nin sözü. Bu konu konuşuldu mu?" şeklinde ki sorusuna Magaryaf, "Bu şirketler ne kadar zarar gördüyse, Libya halkı da tamamlanmayan projelerden dolayı zarar gördü. Bu hükümet hakların çiğnenmesi için kurulmadı. Bu meseleler gerçek meselelerdir. Bu konu araştırılıyor. Hiç bir Libyalı ve başka ülke vatandaşının hakları çiğnenmeyecektir. Adil adalet ve insafı gerçekleşecektir" dedi.